Münakaşalar almış muhabbetin yerini
Dostluğun değerini bilen insan kaldı mı?
Kalpte sevgi azalmış; kin örtmüş üzerini
Dil ucunda irini silen insan kaldı mı?
Gönül imar kolayken tercih etmişiz zoru
Her konuda haklı biz(!) her sözümüz tek doğru
Suratlar asıldıkça dillerde hep o soru;
Hayata gülümseyen, gülen insan kaldı mı?
Haz bulurken eskiden can "dosta" vardığında
Bir çıkar umar olmuş her hatır sorduğunda...
Yoksulluktan muzdarip bir garip gördüğünde
Lokmasını ikiye bölen insan kaldı mı?
Yükleyip manasını bir semtin omuzuna
Kurban ettik Vefa'yı nefsimizin nazına
Konusu mahşer olan kabirin vaazına
Kulak veren cemaat, gelen insan kaldı mı?
Kimse bahane edip üç-beş günlük aşını
İzaha çalışmasın dünyalık telaşını...
Hayalinde okşayıp kendi mezar taşını
Korku ile ürperen, solan insan kaldı mı?
Yüreklerde şefkati, merhameti tükettik
Gıybetin sofrasında insan eti tükettik
Hergün öfkeyi-kini besledik, semiz ettik
Hatalarından bir ders alan insan kaldı mı?
Her sorum acı diye yapışmayın yakama
Hâlimiz harap iken yastık haram arkama
Kime sorsan alnı ak, kalbi pirüpak ama
Aşk ile yanan, pişen... olan insan kaldı mı?
Umut tazelense de her yeni yıl, asırla
Mahvoluyor gönüller günah ile kusurla
Katran karası kalpler kaplanmışken nasırla
Îmân ile, huzurla ölen insan kaldı mı?
Kayıt Tarihi : 11.2.2024 13:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)