Küçüktük bir zamanlar, ama yürekler büyük,
Her tür işi yapardık, yakışmazdı hırsızlık.
Telden arabalara, sadece odundu yük,
Yeşil kesmek mi? Hâşâ! O en büyük arsızlık.
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Devamını Oku
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
neler yaşandı...dediklerinizden sonra bir film izledim sanki...yaşanan ve yaşanmayanlarıyla kaldı...belki eksiktik belki fazla...ama sonraki yaşlara sarkan eksiklikler elbet oldu...
tebriklerMustafa Bey...ruhunuza sağlık...
Şairin dediği gibi;
'Çocukluğum çocuk yıllar,
Gitti gelmedi bir daha'
Güzel günlerdi, şimdiki çocuklar gibi oyuncaklarımız, bilgisayarımız yoktu ama arkadaşlık daha güzeldi, yapmacık değildi.
Çok güzel şiir olmuş kardeşim. Tebrikler.
Haşarı Mustafa’dan ne kaldı ki geriye?
Çekilmişim köşeme, kimseye karışmadan.
Gözlerim ağırlaşmış, bakmıyor ileriye,
Zamana mağlup oldum, bıktım bu yarışmadan.
Doğrudur Mustafa'm, hani benim de diyesim geldi ah çocuk olsaydım diye.
Ama ne yazık ki artık babayım ve babama çocukluk yaparak şımarma mevsimim çoktan geçti.
Güzel bir konuda anlamlı, geçmişe vefalı dizeleri bizlerle buluşturan yüreğin dert görmesin yiğidim.
Selam ve sevgiyle.
Hemde ne çabuk geçti o yıllar..Bugünün çocuklarına baktığımda, bizler o çok sınırlı imkanlarda onlardan daha şanslıymışız...Nerelere götürdünüz şiirinizle ve her yüreğe bir ahhh; dedirttiniz...
MUSTAFA KARDEŞİM... BAHARIN GÜNEŞE ALDANIP
ERKEN GELMESİ, KIŞIN GELMEMESİ GİBİ TABİİATTA DEĞİŞİMLER OLURKEN İNSANLARDA DEĞİŞİME UĞRUYOR.NEREDE ESKİ ARKADAŞLIKLAR,NEREDE KOMŞULAR, HANİ TADINA DOYAMADIĞIMIZ
SOKAKTA OYNANAN OYUNLAR, ŞİMDİ BAKIYORSUNDA HEM OYUN OYNUYORLAR SONRADA BIÇAKLAR SİLAHLAR ÇEKİLİYOR ARKADAŞ ARKADAŞI VURUYOR. GİDİŞ DAHADA KÖTÜYE GİDİYOR.
ALLAHIM İNSANLARA AKIL FİKİR VERSİN.KONUSU ÖZEL VE GÜZEL BİR ŞİİR KUTLARIM SİZİ....SELAMLARIMLA
Zaman su gibi aktı, çocukluk elden gitti,
Almak mümkün olsaydı, verirdim servetimi.
Mutlu olduğum günler, ne de çabucak bitti,
Hayat denen haddeye, ödedim diyetimi.
Zaman su gibi aktı.
Evet zaman su gibi akıyor ve biz geride bıraktığımız çocukluğumuzu özlüyoruz. Çoğumuz çocukken geleceğe umutla bakıyor, aradan yıllar geçiyor ve geriye dönüp baktığımızda, umut ettiğimiz hiçbirşeyi yaşamadığımızı farkediyoruz. Çocukluğumuzda toz pembe gördüdümüz olaylar ileriki yıllarımızda kara basanlar gibi çıkıyor karşımıza ve yaşamın içinde herşeyin yalan olduğunu görüyoruz.
10 yaşımdayken yaşadığım bir anımı anlatmak istiyorum, o zaman beni çok üzen şimdi ise babamdan gurur duyduğum bir anım. Sakaryadan, Eskişehire trenle yolculuk yapıyorduk. Tren arıza yaptı,yarım veya bir saat mola vermek zorunda kaldık. Durduğumuz yerde göz alabildiğince karpuz tarlaları vardı, birçok insan trenden inip birer ikişer karpuz alıp döndüler trene, babam kımıldamamıştı bile, bense babamında gidip bir karpuz alıp gelmesini çok istiyordum. Saygıdan olsa gerek sesimi çıkarmamıştım. Kompartımanda, yan tarafımızda oturan bir bey, sanırım çocuk olduğumdan yedikleri karpuzdan banada bir dilim uzattı elimi uzatıp almak üzereyken babamın hayır diyen gözleri ile karşılaştım, istemeyerek çekmiştim elimi neden?diyebildim sadece. Haram kızım, insanların emeğini hakkın olmadan almaya çalışıyorsun oldu babamın cevabı, o zamanki üzüntüm şimdi gururum. Babamda duyduğum gururu çocuklarıma aşılamaya çalışıyorum, başarılı olup olmadığımı ileriki yıllarda ömrüm olursa anlayacağım. Şimdi etrafıma baktığımda, böyle insanların çok az olduğunu görüyor ve üzülüyorum. Emek çalmak, kimse bu işin sonunun nereye varacağını düşünmüyor. Konudan uzaklaştığımın farkındayım ( ÇETE kelimesi şimdiki anlamından çok uzak, “Gayrimeşru iş yapan insanlar birlikteliği” anlamında değil de “Ortak bir gaye için bir araya gelen çocukların, yazılı olmayan kurallar dâhilinde oluşturduğu birliktelik” anlamında idi.)bu sözleriniz beni o günlere geri götürdü.
Şiir güzel, çocukluk günlerindeki tat ve özlem hikayesini okumadan anlam bulmazdı.Yarışlardan, yarışmalardan bıktığımız anlarda bir an bile olsa çocukluğumuza dönmek sanırım ruhumuza iyi gelecektir. Severek okudum yazınızı, saygılarımla.
Haşarı Mustafa’dan ne kaldı ki geriye?
Çekilmişim köşeme, kimseye karışmadan.
Gözlerim ağırlaşmış, bakmıyor ileriye,
Zamana mağlup oldum, bıktım bu yarışmadan.
Hocam,unutulmuşlukları,kaybolan değerleri o güzelanlatım şeklinizle,uslubunuzla,usta kaleminizle nede güzel anlatmışsınız.teşekkür ederim bu güzel esrinizi bizimle paylaştığınız için.Allah gönlünüze göre versin.Sayğılarımla. Erol Sagun.
Zaman su gibi aktı, çocukluk elden gitti,
Almak mümkün olsaydı, verirdim servetimi.
Mutlu olduğum günler, ne de çabucak bitti,
Hayat denen haddeye, ödedim diyetimi.
Harika bir nostalji yasadim,sanirim yöreler degissede degismeyen cocuklarin ayni olan yasantilari yasadiklari,sizin karsambac bizde kar helvasiydi.
Bu şiir ile ilgili 48 tane yorum bulunmakta