Sen acıların serpildiği gece,
Sen ey kanlı gece!
Hiç olmadığın kadar karanlıksın bugün,
Hiç olmadığın kadar soğuk
Ve bitmek bilmezcesine uzun.
Meğer ben geceyi sessizlik sanırdım,
Sessizliğin ve sakinliğin simgesi,
Ta ki,
Ta ki hain mermilerin sesini duyana kadar,
Ta ki cesur yüreklerin şehit oluşuna,
Şahit olana kadar.
Yürekleri dağlayan bir feryat sesi duyuyorum,
Bir çocuğun feryadı bu,
Yerde yatan babasına doğru koşuyor,
Bekle baba, kurtaracağım seni dercesine,
Bırakmıyor hainler,
Onu da şehit ediyorlar orada,
Acımasızca ve haince...
İşte o vakit zaman duruyor,
Ne bir saniye ileri
Ne de gündüzden bir haber var,
Güneş sanki bize küskün,
Bizim ise yüreğimiz harap, dilimiz suskun,
Acıyla sulanan bir gül misali solmuşuz,
Evet, solmak gerekir bazen,
Ardından gelecek gülleri yeşertmek için.
Yoksa açar mı hiç bahçelerde kankırmızı güller?
Gelir mi bir daha bu dünyaya baba yiğitler?
Siz sanmayın ki bitti, Hamza'lar, Ömer'ler,
Bakın, onlar bugün bir daha geldiler.
Kayıt Tarihi : 10.4.2018 15:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)