Ey saçı sümbül kokan, muhabbeti baldan tatlı didem
Dokunması toprağa bereket dolduran
Ataerkil ve gerici toplumundan
Muzdarip
Cesur ve yürekli
Kadın
Aşkın, acının resmi çizilmezmiş
Gülümseyen
Bakışların hatırına
Sakın bunu hiç mesele yapma
Merak etme
Ama ben ismini hece, hece tüm şiirlere yazdım
Bülbüller, kumrular bağlarda şakırdamasada
Martılar ufukta süzülmese de
Gecede mehtap
Rüzgârda nağme
Denizde yakamoz olmasada
Bilki
Sen, hiç unuttulmasın
Çünkü cemalinle
Hep içimdesin
Ayıp değil ya
Ben Tahir olmuşum, sen de Zühre olmuşsun
Buğulu bulutların altında, tarlada ve çayırda orak çeken
Yüreğinde sevda seli
Acımasız bir alev topu olan
Güneşten
Kavruk tenin
Alnından boncuk, boncuk ter damlayan
İnce bilekli kadın
Eğildim
Yüzüne akan
Karanlığın kalbinden
Daha siyah
Saçlarını topladım
Yüzünde
İki yanağını de öptüm
Sorma, bir neden yok, inan yalnızca öptüm
İsyanı maviye sevdalı yüreğinde, sitemi dilinde
Ne yakışmaz ki sana, en azından özgürlük kadar
Üzerinde sevgi izi çok olan, dudaklarından
Bal damlıyor
Bu günüme
Yarınıma
Ömrüme
Seni canevime dahil ettiğim
Artık
Endişelerinden kurtul! Bana bir şey sorma
Düşünme öyle, tarif edemeyeceğim kadar, sevildiğini bil
Mehmet Çobanoğlu
02.06.2023
İstanbul
Kayıt Tarihi : 3.6.2023 03:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!