Hem sefası hem cefasıyla çeşni alem, sırrı sevda, devri dünya...
Bütün herşey kafada ve kalpte olup bitiyordu
Bağda incir nar olsun
Dağda yaban çileği, denizde imbat, ormanda çam, bayırda çınar
İlmine erişmiş, iklimine yetişmiş insan değildiyse eğer
Düzeni dengesi elbette bozulurdu aşkın huzurun sevginin
Güzelliğini yitiren çiçekler yerine kara gün girer dolardı
Simsiyahlığı kaplayıp sarar kapıyı pencereyi ve toprağı
Çilesini ördüğü
Kuyusuna düştüğü
Kancasına takıldığı
Kıskacına ve buyruğuna hapsolduğu
Bozgunda zifir karanlığıyla çekişir yarışır didişir insan
Ve kendisiyle özümseyip içselleştirmedikten sonra
Duygu düşünce anlam algı değer temsil ve aidiyet bütünlüğünün
Kişilik karakter birikim gibi insan sanatıyla örtüşüp uyuşmadığından
İster gitsin ister kalsın yaşadığı hayatın etkisiz iradesiz yabancısıdır
Bakar geçer yer gök ayna kapı pencere ve sokak insana
Özünde hiçbir yaşanmışlık tanımlaması ve bağı olmadan
Ve alışkanlıkları kendine sahici terazide tartılmayan yalan dolanlarla
Kim nerde dursa yürüse sahte savrulmaların kiri pasıdır
Aşgarı belirsiz, vasiyeti tanımsız, eşkali ruhsuz bedensiz
Mutluluk muştusu ve yaşam müjdesi iğreti akıl fikir ikramlarıyladır
İsterse el değmedik seyir sefalarda olsun karanlığın ötesini geçemez
Dünyasını deremez
Işığa toprağa ve suya hal haldaş olamaz
Aynı kaçağın tutsak sürgünlüğüne esir viran oldukça
İster saplanıp kaldığı yaşam kuraklığından çıkıp hiç biryere gitmesin
Veya sürekli oynak gevşek sürtüp gezmelere sürekli sökülsün taşınsın
Aynıdır,
Gezse görse dahi yahut hiç gitmeyip parlak ışıldak şeylere
Mercek ve maskelerden poster kostüm duvar cam pencere baksa bile
Kendi karanlığından başka hiç bir çıkarım süzümlere ilgisi itibarı olmayan
Garabetler ve harabeler hasılatçısıdır hususi ölü hayatının
Cinnet döngüsünden
Hurafe tapınmalarından
Ve cebelleşme zindanları tutsaklığından
İleri öteye hiçbir özgür ve özgüvenli hazda tutkudan duyup davranamaz
Akıl vicdan itibarlısı insan dirayetliliğini de inandırıp ikna edemez
Dünya deremez, gölgeyi ışığa köprüyü ırmağa çıkaramaz
Sesini çağrısını seslenip dinleyemez dağın yolun rüzgarın
Aydan güneşten esin ve efkar alıp gecenin saatini gündüze kuramaz
Çünkü...
Mesafesi ister bir adım öte olsun ister sonsuz sınırsız kainat
Huzurun rengini hakkın divanını özgürlüğün kalbini bilip tanıyıp
İşleyip içselleştirerek anlayabilenindir ömrün uzun olsun sevinciyle
Her durumda aşk hissesi insanlık değeri mutluluk payı çıkaran
Prensipte çekingesiz endişesiz sapa sağlam razı gelip
Anlaşarak esasta usulde kaidede sapasağlam ve sağsalim
Galibasız kesindir,
Ve kanunu esasiyesinde konuşup dertleşip uzlaşıp anlaşmak
Şıvgınlarla palazıyan ve oylum oylumlarla yeşerip serpilen
Cılga bir sarpa yolu keven dağından sulak sazlıklara
Alaz yangın etmedikten sonra hayali düşü hatrı suali
Büyük beladadır, harbiden sıkıntıdır,
Kör düğümlendiği kavşakta hayat ve insan
Ve eğer ikimizden biri elden ayaktan düşer de sakın haaa
Ötekimiz diğerimize akıl fikir çare yetiştiremezse sakın haa
Bil ki burasıdır en son
Dar günde zor zamanda da hazırlıksız ihtiyatsız
Devrilip düşülebilenecek pusudaki hakikatli zor sınav
Ocak /22
Kayıt Tarihi : 1.2.2022 14:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!