Gönül bu, ne laf dinler ne de haya.
Büyüne kapıldım ey Çeşm-i Derya.
Gerçek olabilir mi bu yüce kudret?
Yürüdüğün yerde gül bitiyor, hayret!
Akıl erdiremedim, bu ne keramet?
Yoksa, ayağının altında mı cennet?
Hassa yaratmış rabbim dilin ağzın.
Bülbülleri kıskandırır avâzın.
İçindeki Nur, kaplamış didarın.
Sanki, gül bahçesidir yanakların.
Çöle düşen yağmur gibidir nigâhın.
Çatlamış kuru toprağıma can kattın.
Ey derya gözlü avaz-ı bülbül dilber.
Varlığının zerresi beni benden eder.
Hoş sedan uğruna çağlar dereler.
Bir gülüşüne özüm dünyayı neyler?
Kayıt Tarihi : 8.7.2023 14:11:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şair, sevgilinin varlığının gerçek olup olamayacağına şaşkınlıkla yaklaşır. Sevgilinin yürüdüğü yerde çiçeklerin bile açtığına dikkat çeker ve bunun ne kadar şaşırtıcı bir olay olduğunu ifade eder.
Aklının bu durumu anlamaya yetmediğini belirten şair, sevgilinin ayağının altında cennetin olabileceğini düşünür. Sevgilinin varlığının olağanüstü bir güç olduğunu ve ona ait olan her şeyin mucizevi bir şekilde gerçekleştiğini ima eder.
Şair, sevgilinin dilinin büyüleyici ve etkileyici olduğunu ifade eder. Onun sözleri ve sesiyle bülbülleri bile kıskandıracak bir şarkı söylediğini belirtir. Sevgilinin varlığıyla dolu olan şairin kalbinde, bir görüş olarak adlandırdığı bir ışık bulunduğunu ve sevgilinin yanaklarının gül bahçesi gibi olduğunu dile getirir.
Bu şiirde, şairin sevgilinin varlığına duyduğu hayranlık ve aşkın yüceliği üzerine bir ifade bulunmaktadır. Şair, sevgilinin etkisini büyüleyici bir dil ve benzetmelerle anlatırken, onun varlığının kendisini nasıl bir hayranlık ve hayret içinde bıraktığını ifade eder.
Mahmut Burak Aslantaş hocama çok teşekkür ederim. Selamlarımı iletirim.
TÜM YORUMLAR (1)