Akşam üstünün loş fukaralığı öyle bir siner ki üzerime
her gün bin kez kılıçtan geçirirken Edison’u
dünyayı aydınlattığı için de bin kez dua ederim aksine
gece üryandır her zaman, karanlık ise hain
aslında ikindiden konar omuzlarıma hüzün kuşları
ne ay ışığı kâr eder artık can sıkıntılarımı dağıtmaya
ne de şenliğe çıkmış gibi ışıldayan sokak lambaları
bugün buraları hiç sormayın, bir ayaz ki bildiğiniz gibi değil
esen rüzgar dağdan mı, çölden mi, fark etmeyecek de
esiyor işte acımasız, hoyrat ve bütün sersemliğiyle
ne bileyim, belki de bir beni üşütüyordur bu ayaz
oldum olası sevemedim sert esen rüzgarları
soft renklerim var benim, çocukluğumdan bilirim
hüzün yeşili zeytin yaprakları gibi çıtkırıldım
ayrıca siz bilmezsiniz ki bizim oraların poyrazını
bıçak gibi keser insanın yüz hatlarını
hele bir de kar yağmışsa inadına hoyratlaşır
inadına buz tutar, kurt gibi ulumaya başlardı çam dalları
ve gene çocukluğumdan hatırlarım
böyle poyrazlı bir günde yanmıştı
adliye yokuşunun başındaki hapishane
ne heyecandı ama güneş düşmüştü sanki
gece karanlığının üstüne
11.11.2015
Hatice AkKayıt Tarihi : 11.11.2015 08:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hatice Ak](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/11/11/centik-7.jpg)
böyle poyrazlı bir günde yanmıştı
adliye yokuşunuar, n başındaki hapishane
ne heyecandı ama güneş düşmüştü sanki
gece karanlığının üstüne
-----Hatice hanım bu ayazın üşüt mediği çiçek mi var , iyiki bahar ve baharın nişanesi cemre düşmüş , şiir harikaydı sizi ve çalışmanızı kutluyorum . saygılar sunuyorum .
duygu deryası yüreğinizden akan duygular sel olmuş çağlamış candan kutluyorum kaleminiz susmasın
TÜM YORUMLAR (5)