O bana gülmeyi öğretti, aynaya en küskün zamanımda… bakıp gözlerine aynadaki suretin, ışığı gördüm hayatı aydınlatan
Tebessümle dünyanın keşfini öğrendim sonra, kaçan zamanın hezimetinden kurtularak, an/ın doruğuna çıkmayı öğrendim mutluca…
Seyreyledim hayatı, yağmurun sağnak gözlerinden…fırtına oldum,çisi oldum…geçti bulut, maviye durdum. Bildim ki; varlıkta bir hiç/im…başkaca değil.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim