Cennette Yanan Ateş Şiiri - Osman İncelerli

Kışa dönmüş baharı görünmez gayrı güneş
Aksa’ya kan sıçramış, cennette yanan ateş
Savrulan küllerden geriye kalan tek kardeş
İnsanda yok olan vicdanın adı Filistin

Rahmet deryasının yetim katresinde yaşlar
Gözler nemli olunca kabuk tutmaz yaralar
Kanla yıkandıkça filizlenir tüm acılar
Sürgün vermeden biçilmenin adı Filistin

Muhacirler yola çıkar El Nakba adına
Kalanlar sabaha küser çıkmazlar yarına
Yıldız düşer geceden Gazze’nin yoluna
Resulüne giden kervanın adı Filistin

Meskenindir senin yıkık duvarın kuytusu
Üzerine sinmiş yanık bedenin kokusu
Sırdaşı seccade de yarım kalmış rükûsu
Secde de cenneti görmenin adı Filistin

Kum tepecikleri değil hep insan yığını
Şeytanın evladı yaşıyor altın çağını
Kolu kopmuş, gözü çıkmış oyuncağını
Bağrına basıp uyumanın adı Filistin

Küle karışmış gömleği, çıplak ayağıyla
Koştu ölüme taş atan lastik sapanıyla
Küfrün önünde durdu ağlamaz imanıyla
Toprağa düşerken gülmenin adı Filistin

Yıkılan cami, bina; kopan kol ve bacaklar
Gıcırdayan dişliler, ölüm kusan namlular
Çanakkale’den, Kafkaslardan size selam var
Boyun eğmektense ölmenin adı Filistin

Vahşeti ar bilip üstünü örten geceler
Atılan füzeden gündüze dönen geceler
Ölümün sesi sirenden titreyen geceler
Uykuya hasret kalanların adı Filistin

Zalime zilleti, mazluma izzeti veren
Çekilen çile kutsaldır, biraz daha diren
Bir gün güneş doğacak göğsünde yediveren
Kardelenler gibi açmanın adı Filistin

Yakarak gelseniz tank, tüfek, uçak, gemiyle
Yanarak döneceksin İslam’ın ateşiyle
Selahaddin yalın kılıç hazır askeriyle
Zincirini kırmış aslanın adı Filistin

Feryatlar arşa yükselir yanan hastaneden
Başlar yere uzanır ayrılırken gövdeden
Usulce akar kanı toprağı incitmeden
Resul’ün bastığı toprağın adı Filistin

Bir bayram sabahı dillerden dua yayılır
Toprakla nişanlı, ölümle nikâh kıyılır
Gözleri kapalı İsmail’in hatrı sayılır
Allah yolundaki kurbanın adı Filistin