Sensizliğin ağır yükü üzerimdeyken mazime bir sünger çekmemi isteme benden.
Yarınların umutlarında geçmişin acılarında kalan şu hayal dünyamı yok etme.
Farzet ki bir ölüm ayırdı bizi birbirimizden ,isyan mı etmeliyiz yoksa kaderimize ?
Böyle olmamalıydı,bir anlık hatanın kurbanıyız aslında şimdi ikimizde.
Bir gül gibi soldun ellerimde ne olursun benden nefret etme.
Derinden bir oh çek,omuzlarımızda geçmişin ağır enkazı...
Bakma gözlerime sana dair bir kaç göz damlası,belki içimdeki yangını söndürmez.
Ancak bir şahadet emsali olur gün gelirde sevdamıza...
Ilık ılık sevdanın akışı ,uzaktan öyle ürkeksi bakışı nasıl unutur şu gönül....
Dünlerden bugünlere kalan bir kaç aşkın tozu kalmış...
Ne yürekler gördüm bir nehir gibi kıvrım kıvrım akar başka başka gönüllere..
Üzülsem ne fayda,ne güller gördüm,başka başka gönüllerde tomurcuklar açan...
Susma vakti,kelamı sukut bulma zamanı,gökte yerde sevdanın maviliği...
Dilim varmaz ,bilinmezler arasında dövünsem kar etmez...
Her gün bir iki azrailin peşinden durmaz gider,
Ne kaldı şunun şu sırasında,ha kıyame çıktı çıkacak bak dünya..
Bir beni öğütür sanırdım devran,çok yanılmışım of aman aman..
Göklere uzanmış bak ejderhalı başlar,taş olmuş yılan dilli çatallaşan kalpler...
Heyhat yokluğu varlığı her ne hikmetse bilmezler...
Her müsbeti kendiliğinden keramet sayar gönüller...
Adem ile havvadan bize nedir geriye kalan
Aşka dair bir kaç pembelere bulanmış yalan
Bazı aşklar vardır sona erer nikah masasında
Bazı aşıklar vardır can verir idam sehbasında
Yıllar yıllara eklenip gider,her gelen bir giden günü arar
Kimi çöllerde su arar gibi,kimi ferhat gibi dağları parçalar
Inatci bir merkep gibi taşıdın şu sevdanın yükünü ey yüreğim
İn desen inmez ,gidelim desen sonsuzluğa benimle gitmez
Yan kendi derdine yan ey serseri bi çare gönlüm
Bilinmezler içerisinde bir bilmeceyim
Sevene yüz vermez, sevmeyenden medet bekler
Aşkı üçgen olmuş seveni sevemiyor bak kalpler
Uyan ey deli gönül yaklaştı bak sonsuzlukta sorulacak hesabın
Uyan gaflete dalmış gözlerim önüne serilmeden kader kitabın
Cennete küsme,gözünü haramdan çevir artık yüreğim
Ümidini kesmeden dünya yalanlarına dalmadan
Yalan sevdalara kandın bunca zaman bir ömür geçirdin
Bir yanda kendini bir yanda leylayı yakıp bitirdin
Söyle ne geçti eline bak yanıyorsun için için
Şimdi üzülsekte dövünsekte gör bak ne haldeyiz
Şeytanın yaşı olmazmış,geçte olsa sonunda anladım
Bunca zaman İblisin kementi boynumda nasıl çıkartırım
Gel gör sersem yüreğim bak ne diye bir it gibi peşinden giderim
Çok geçmeden ,son nefes bitmeden nasıl tövbe ederim
Ağla günahlarına ,dövünme vakti pişmanlıklarına
Dualar et şeytanın oyunlarına ve tuzaklarına
Bilinmezliklere saklanıp durma nefisine kanma
İblis Girif girif gönüllerinin bilinmeyen odalarında
Ask gül ve ateş ile kandırdı iblis bizi
Oysa rabbe ettiğimiz dua döndürdü bizi
Dua ,göz yaşı ve istigfarmış gerçek olan
Cennetin kapılarını kullarına açan..
Fettah Bayir 2
Kayıt Tarihi : 6.3.2019 05:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!