Cennete Ağaran Gün Şiiri - Fırat Aydil

Fırat Aydil
123

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Cennete Ağaran Gün

Gün ağarırken, Cennete doğru...
Ellerin kaydı avuçlarımdan yeryüzü soğudu.
Bir kelebek açtı gözlerini?
Kaç ölümle son bulur?
Yaşamın umudu...
Dudaklarım acaba bulur, göğüslerinde tomurcuklanan. Huzuru...
Gözlerimde kayboldu, güzelliğinin tüm kusuru?
Ellerin; kanatları meleklerin.
Gözlerin; gökyüzüdür kuşlara.
Sesin; melodi olur dalgalara.
Tut avuçlarımdan, bulanalım günaha?
İçine edelim! Tüm sahte cennetlerin!
Sensiz doğan kaçıncı Güneşin yüzüme vuran ilk ışıkları.
Görüyor musun, ruhumda sensizlikten oluşan kırışıklıkları.
Geldiğin gün zindandan çıkacak beynime hapsolmuş tüm kafa karışıklıkları...
Duy artık, İsrafil'in dudaklarından dökülen Sur'un çığlıklarını...
Sensizlik kıyametin ta kendisidir.
Yaşamayı gözlerinde saklı gülüşte  öğrenmiş ben için...
Özgürlük günü çıkacağım zihnimin zindanından
Ve o özgürlüğü sereceğim kalbinin önüne...
Sonra haykıracağım Dünya'ya
Yaşamak sensin, sensin yaşamak Kırlangıçlar yapacak baharın yuvasını...
Karıncalar payını alacak yerlere dökülmüş tüm aşk kırıntılarından
Çiçekler ellerinde yeşerecek
Dudaklarında yeniden uyanacağım sabah.
Bir gün tüm yalnızlar.
Aşkın sofrasında doyacak.
Gökyüzünde avını süzen kartalın kanadından bir tüy kopacak.
Tüm arsızlar sus pus olacak.
Sadece aşka biat edenler haykıracak.
Boğazlanmış bir devenin çığlıkları.
Sahranın kumlarına ve çölün karanlığına düşerken.
Çıkıp gelecek Mecnun
Leyla mutluluktan ağlayacak
Şarap kokulu bir kelime
Belki de sen içmek istediğim katı olan sıvı
Kaç öpücükle unutabilirim, beni zehirleyen aşkı
En kadim karanlığında bırakmak isterdim
İnsandan insan çıkaran, o beyaz kanı!
Damlarken alnımdan, nemden inciler.
Karışmak isterdim,  ruhunun en derin rüzgarlarına.
Her gün baştan yaşamak isterim
Tenimizin alev aldığı o anı .
Bırak şimdi yere, ey Çoban!
Pan'ın heybesinden çaldığın, mızıkanı!
Sök al, çelik pençelerinle!
Ey güzel kadın!
Göğsümde yıllarca beslediğim yılanları!
Bana gerçeğin ışıkları lazım.
Uzaklaştır, aşkın karanlığından..
Öğrenelim birlikte yalnızlığı..
Yüzünde seyredeyim en ferah aydınlığı.
Hadi koy,  ateşe çaydanlığı.
Boynuna takmalıyım Nenemden kalan gerdanlığı.
Aşk;  ıslatsın dudakları olan, kap kara karanlığı.
Ve biz kaynayalım içinde zamanın!
Biribirimiz de demlenerek!
En fazla bir iki ağlarız gülümseyerek...

Fırat Aydil
Kayıt Tarihi : 26.7.2022 11:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Sevgili dostumun şiire gelip döktüğü dizelerin en saf halidir.

Fırat Aydil