Cennet İçin Kısa Yol(!) Şiiri - Cihat Şahin

Bu kaçıncı Ramazan, kadri takdir olmayan?
Haktan inen gufranken, değerini bulmayan!

Geldi, gördü, gidiyor, bizlerdeki ahvali
Ne kadarda üzmüştür, onu malum gaf hali.

Münkir kısım boykotta, cahil güruh bigâne!
Onu memnun eden ev; bin hanede bir hane.

Avamlarda tarz ayni; sırf yemeyi terk eder(!)
Yüz yıl oruç tutsalar, sanma durum fark eder!

Savım taklit, salât yok, teravihe sırf ilgi(!)
İflah etmez korkarım, amileri bu bilgi.

Değil onda berdevam, ifa etmez bit tamam!
Üçte biri kılarsa, ona göre iş tamam(!) .

Sırf gırtlağı bantlayıp(!) sair uzvu bağlamaz!
Günahları terk edip, kalpte sükûn sağlamaz.

Tuttuğunun sevabı, yaptığından hep geri!
Günahları geçmiyor, hasenenin ederi.

Sakınmıyor gözünü, haramlara nazardan!
Göze zina devşirtir, daim çarşı, pazardan.

Dili gıybet ederken, kulak şarkı dinliyor!
Şarkıcının sesiyle, tüm mahalle inliyor.

Taş çıkartır artiste(!) sırtındaki kıyafet!
Değil sanki mü’mine(!) Beyoğlu’nda bir afet(!)

İftar eder(!) Eyüp te, kadın erkek iç içe!
Olmuş çağdaş(!) Müslime, gerek duymaz kaç, göçe.

Bu gün kadir bekleyip(!) aklanacak kara’dan
Her günahtan paklanıp(!) ak dönecek oradan(!)

Hak ederek beratı(!) kutlayacak bayramı(!)
Cicileri(!) giyerek, def edecek(!) her gamı.

Fitreyi de verdi mi(!) artık cennet cebinde(!)
Sen durmadan yırtınıp; ”bunlar senin hobin! ” de!

Bu sahneler Layühsa, saymak ile tükenmez!
Her yıl tekrar edilir, hiç birine tuh denmez.

Yeni moda(!) din budur, Ramazanda yaşanan
Gider böyle kestirme(!) gerçeğine üşenen(!)

Kadir Mevlam ne olur; lütfet bize tam şuur!
Sen vermezsen o, şeyi; ne yapsın ki şu şair?

Bizi gerçek kul eyle, şu kandilin adına!
İdrak verip başlara, vardır onun tadına!

Cihat ŞAHİN
05.09.2010-İZMİR