Gül anam, gülşen anam, cennet anam,
Ben sana kurban, ayaklarına kurban,
Elleri sıcacık, yüreği sıcacık, kucağı sıcacık,
Sen gülsün anam, ben kenarında yapracık,
Uzat ellerini, tut elimden azıcık,
Döküldüm, savruldum ve yoruldum,
Üzerime bastılar, parçalandım, kaldım ufacık…
Benim anam, güzel anam,
Tut elimden tut ki, edemem sensiz,
Bir lahza yaşayamam, gözlerindeki sevgisiz,
Çıkar artık beni, bu dipsiz kuyudan,
Kavuşalım artık, Ben sana, sen bana hasretiz,
Kavuşamasakta imtihan deriz…
Hey anam, gel anam,
Günler geçti, aylar birbirini kovaladı,
Mevsimler değişti, inekler buzağıladı,
Geceler sabaha uyandı, kış bahara döndü,
Çiçekler açtı, dallar meyveye durdu,
Hasat oldu, harman oldu, bağlar bozuldu,
Tutsaklığım uzadıkça uzadı…
Sen benim cennetim, sen benim anam,
Gülşenimi bir daha görecek miyim?
Güllerimi yine derecek miyim?
Ayakların altını öpecek miyim?
Fitnecilere sırtımı dönecek miyim?
Bütün zorluklara göğüs gerecek miyim?
Vuslat muştusunu alacak mıyım?
Can anam, canan anam, yar anam,
Geçmişte de öyleydi
Bizimle hem ana, hem baba gibi yaşardın.
Izdırabını göstermez, rabbine taşardın.
Bu gün de anam, O’na dayanma vakti bizim için.
Açın ellerinizi, en içten, en yanık dualar seçin.
Çok umutluyum, az kaldı vuslat için…
2017, Ankara
Kayıt Tarihi : 3.5.2018 21:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Anneme zindandan mektup
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!