Cenk Kolçak,
1991'de İstanbul'da doğdu. Şiirleri Edebiyat Nöbeti, yeni e, Yıldız Tozu, Şiirden vb. sanat ve edebiyat dergilerinde yayımlandı; güncel olarak gerekli mecralarda şiir ve yazıları yayınlanmaya devam etmektedir.
2018 yılında Öteki Yayınevi tarafından yayınlanan ilk şiir kitabı 'Akbabalar Çağında', 2019 Ruhi Türkyılmaz Sanatevi Şiir Ödülü’ne layık görüldü.
Şiirleri Kürtçe, Farsça ve İngilizceye çevrildi.
Yazı ve söyleşileri Jurnal Türkiye, Artı Gerçek, Yeni e, Varlık, Aksi Sanat gibi mecralarda yayınlandı.
Artı t ...
I.
Akbabalar çağında taflanlarını isliyor dünya.
Yeni bir ülkeye hazırlanırken kuşlar
Kavmim cılız bir kibritin ucunda duruyor.
Boynumda dokundukça çatırdayan yapraklardan örülü bir kolye
I.
Hayattır; kayıtsızlığı dünden azade, yarını meçhul. Yağmur altında ömürler nasıl unutulur? Varsın yalnızlığıma çınar eğilsin. Dağları tutan kartal belirsin omuzlarımda. Bir baba da oğluna sonsuzluk getirsin. Komşusunun ağına takılan balık olmasın bu defa. Unutsun, unutulsun acının burgaçlarında.
Birbirine uydurulan hayatlar yaşıyoruz oysa. Bütün çocukluklarını kuruttuk ömrümüzün, bütün pınarlarını da… Ne yol ne de yolaç bıraktık geride. Şimdi dindirilmemiş anılardan arta kalan birkaç kırıntıyı topluyorsa akbabalar, ey birbirine kurulanlar: Kurma kolunda ömürler nasıl geçebilir?
Akşam alacasında bir kent
kendi burgaçlarında boğulur.
Çiğ düşer üstüne çocuklarının
çatılarına akbabalar konar.
Yasaklar yağar, boş kovanlar
Dalında enginar büyütürdük
Boz renkli sevdamız üstüne
Bir çocuk derince yapraklarını
Öyle arsız öyle umarsız
Susuz bir mevsim yeşertirdik seninle.
Bir gün
Bu endişe
Bu büyük veba salgını geçerse
Bir gün
Biterse bu kuşatma
Delikli Aldo ve ben
Garda Gölü’nün yüzölçümünden sallandıkça Galata’ya
Karanfil kokacağımızı nerden bilebilirdik
Sene-i devriyesinde dostluğumuzun
Biçimsiz şehirler aldık
/ Her akşam kahveye çıkar(dı) dostlar
Bütün masalar karanfil kokar(dı)
Biz ne zaman bir köşebaşıysak
Ayın şavkı vurur(du) gözlerime
İçimde umuda kesen bir şey var(dı)... /
/Özümden önce geliyorum
Ey dünya, gülüşünle kuşat beni!/
Ömrün derildiği yerlerden geliyorum
Salkımlardan, söğütlerden
Umudun ufukla kesiştiği yerlerden
-ki yıllardır kokunu sağarım
Seviştiğimiz çağlardan, sayfalardan
İyisi mi sen gelme Feronia
Ben kentlerle çevrili bir isyan akşamıyım
Ayda yılda bir avluya çıkan
Belki bir sokağa düşer adım
Postacılar adresim sorar, büyürüm
Dünyaya açılır çıkmazlarım.
Söylesene sevgilim, ölmek ne mümkün!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!