Cumartesi sabahları
Omlet yapardım
Sen konuşurdun
Abuk subuk.
Cumartesi sabahları
Erkenden kalkardım
Soyadından dolayı
Ünlü biriymiş
Gibi
Davranırlardı ona
Oysa
Hiç öyle değildi
Seninle ben, satır aralarında saklı bir şehir gibiyiz
Ne travmalar atlattık,tek bir söz bile söylemeden
Seninle ben, yazlık evde unutulmuş eski kayık gibiyiz
Zaman nehrinde eskidik ve yıprandık,hiç fark etmeden.
Cinnetti belki doğru sözcük,bilemedik, adına aşk dedik
İnce ceketimde poyraz
Gözlerim soğuktan
yaşarmış
Geçtiğim kentlerde
Hep bir şeylerle meşgul
insanlar
Bir gözünün rengi farklıydı diğerinden
Ama iki gözü de yükseklerdeydi
Önce yanıma sokuldu, epeyce eğriydi çenesi
Midem bulandı bir an ama öpünce geçti
Çok sürmedi, hemen geçiverdi saflığı
O bana dokundu, ben ona dokunmadan
Bir gözünün rengi farklıydı diğerinden
Ama iki gözü de yükselerdeydi
Önce yanıma sokuldu, epeyce eğriydi çenesi
Midem bulandı bir an ama yine de öptüm onu.
Çok sürmedi, hemen geçiverdi saflığı
O bana dokundu, ben ona dokunmadan
Ve sonu yok
Ve sensiz tadı yok
Ve buhranıyım sarı saçlı ecnebi yosmaların
Susmam gerekirken konuşuyorum
Ve sabahlar karanlık
Ve korkuyorum sonumdan
Güneşle başlayan her sabahta
İlk çayın ardından seni düşünürüm
Nerede bir burçak tarlası görsem
O taze kokuyu içime çekip, seni
düşünürüm.
Çocuk yapmak için
Evlenmem en iyisiymiş
Helal süt emmiş, bakire bir bayanla
Bu kurtarırmış beni ancak.
Yuva kurmak
Gelişmek ve geliştirmek gerekirmiş
Seni bu sabah beklemiyordum
Ama hoşgeldin
Ben de tam
Çayı demlemiştim
Otur
Beraber
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!