Garip dedenin torunu mazlumun dostu yezit'in düşmanı.
Adalet
Varlığı huzur tınısı,
yokluğu katil kokusu,
sonuçta hepsi insan dokusu,
hatada yapar kahrolası,
Adalet
Altay da bir çoban olaydım
Elleri nasırlı bir çocuk doğaydım
Bir kara tekeye dostluk edeydim
Toprağıma kul köle gideydim
Şimdi vezir olmuşum kime ne
Dostlarım birer akbabadır görene
boşluk,
herkesin sonu aslında
durdurulmuş bir zamanda
insan ruhuna çöken bir zorluk
varık içindeki görünmeyen yokluk
teni yakan bu soğukluk
Gözlerime mihr çekiyorken kaybettiğim yıllar
Gönlüme kement vuruyorken yitip giden anılar
Ufka yürüyorken gençliğim çürüyorken etlerim
Neredeydin diye soruyorken sorgu meleklerim
Boylu boyunca uzanan mavilikleri seyreyledim
Bilinmez bir akşamın ufkundayım
Etrafımda amansız bir sessizlik hakim
Dostlar yok kimse yok neredeyim kiminleyim
bilinmez bir akşamın son demindeyim
Her bir tarafım kuşatılmış gizlice bakan gözlerle
Durdurun boşa akan şu zamanı durdurun
İster gözyaşı ister bir buseyle durdurun
İçinizde büyükçe boşluklar yaratmadan
Esen şu hazan rüzgarlarını bir durdurun
Bu rüzgar Sonsuzluk gibi lezzetli bilirim
Kalu beladan beridir ki yerim içerim
kimi sevdiysek olmadı
bu hayatta hep birşeyler eksik kaldı
zamandan yoksunduk
Sevgiyede biraz muzdarip
keşke demeyede mahkum
biziz eksiklik
Ey Azam Dilberin nefesindeyim
Gözden uzak gönülde Kadireyim
Yar-ı meskeninde figaneyim
Gönül yolunda miskinim
Ey Kadir Duvağını kaldır bir kere !
Dûş ise gördüğüm bu leyl-i bedî gibi mi.
hâkikat ise mil çekmeli gören gözleri
keyf-i bâkî verecek ise o harr-ı vücûd
Değmeli yok ise derhâl ondan eli çekmeli
Onu Görünce lâl olurdu hudûdunda kişi
Ebedî zikre durur hepsi muhîtimdeki
O ne ma’bûd ne bâki ne mütekâbir
Ufukdan seslenen el hâdî bir fâni




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!