Penceremde içli bir ses
Guguk guguk!
Geceden pişirmiş hevesleri
Dudakları kapalı, feryadda ufuklara
Kanatları sarınmış
Silüetin girdi odama ilkönce
Kokun yayıldı istemsiz sevince
Papatyalar doldurdu dünyamı baharca
Bilincim sükut etti ellerini görünce
Sümbülleri koklattın bana geceler boyu
Açılmış nilüfersin durgun sularda,
Kırlarda nefes alan gelincik.
Diyarı gözlüyorum karanlık gecelerde
Özlemlerim, yıldızlı semada
Kah dalga oluyorum deryada,
Sevemedim şu akşam saatlerini
Karanlıklar sülük gibi yapışır boğazıma
Emer şafak sökünceye dek kanımı
Doymak bilmez iştahla sarılı ruhuma
Dün de böyleydi, yarın ne olacak
Gün doğar mahcub
Gözlerim geceden mahmur
Dudağımda içli şarkım
Mırıldanır usulca mahur
Düğmem kapanır kapıda
Davetiye aldım günahtan
Rengine bakakaldım uzaktan
Yazıları belli belirsiz
Hatları kabarık,
Kesiksiz...
Vakitler öğle olduğunda özlenir bir başka sevdiğim
Sıyrılmada gündelikten sıradanlıktan yüreğim
Halatla tutunmuşca bağlanır direğe yelkenim
Seferlere hazırdır essin olabildiğince hırçın yelim
Uğradıkca her bir limana fasılalarla
Ellerinden boğazıma giden lokmaydı ilk tanıştığım
Yutarken, çocuk ruhuma işleyendi sevgi dolu bakışın
Hadi ye oğlum derken çarpan yüreğindi beni besleyen
Doydun mu Cemilim diyen sesindi beni büyüten Babam
Kısa pantolonumu, beli lastikli donumu sendin diken
Ayna karşısında ağlıyor koca bir adam
Süzülen damlaya kurban etmiş ömrünü
Derin çukur açılıverir yanağına ciğer renginde
Yoksunki yanımda, dinmez, sensizlik kederim
Hasretin ne olduğunu bilmezdim öğrettin bana
Bir kadını düşlüyorum
Bulut kadar saf
Su kadar berrak
Kuşlar kadar özgür
Yağmur kadar sağnak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!