Erhan, hafif zihinsel özürlü. Dokuz on yaşlarında, ama cüsseli, daha fazla gösteriyor. Gülmeyi pek sever, tombik yanaklarını kızarta kızarta güler. Bahaneside hazır. O gün kime taktıysa,
—Öğretmenim, şu güldürüyor ya der.
Öğretmen; onu iyi tanıdığı için, hadi gel bakalım, şimdi seninle bir şeyler yapalım. İşte o zaman neşesi daha bir artar. Hemen gelir, öğretmenin yanağına bir öpücük kondurur.
Öğretmenim, seni çok seviyorum!
Bu cümleyi, günde en az on kere söyler, içten samimi. Bu tür çocukların özelliğidir bu. Bir kere size bağlanmasınlar. Sizi, kimseyle paylaşamazlar.
Yine, bir öğretmenler günüydü, Erhan hediyesini getirdi, öğretmenin elini öptü. Ve paketini verdi. Sonra, bak öğretmenim dedi. Öğretmen paketi açtı, baktı sonrada;
Erhan bu çoraplar ne?
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,