Kan renginin içindeydi nehir,o vakit
Hazin bir uğultu vardı göğsümde
Kanın ve toprağın eşitliğiydi,ayrılık rüzgarı.
Gecenin karşısındaydım.
Sert bakışlı bir volkanın kapısında
Bir boşluk akşamıydı
Bir sensizlik lahikası
Bir dinlediğinde daldığın
Bir uyandığında ağladığın
Koca karanlık içimde olduğu akşam
umutlar paslanır,nokta nokta her geçen günün içinde,
göğe uzanan eller kararır,yavaş yavaş kadehler dibinde.
akıl kendi ile konuşmaya başlar zaman zaman içinde,
yaşanılan her dakika hesap sorar dirhem dirhem biçiminde.
Bize kalsa kimse ölmesin
Ölene kalsa dirilmek ölmek olsun.
Ayyuka çıkıyor her sabah her akşam
Bir gölgenin arkasından.
Bir esen yağmurdan.
Bir enstürmantal çalsa idim
Sen söyleseydin ben çalsaydım
Keşke bir şair olsa idim.
Sen şiirlerime mısra, ben seni yazan bir kalem olsa idim.
Ben gök sen deniz,sen yağmur ben toprak,
Akşamlar karanlık
Gündüzler karmaşık
Saatler yapmacık
Sensizlik, yalnızlık
Bu şehir soğuk
Sana sevgim aciz kalıyor.
Yüreğimde ki gül mürekkebe yön veriyor.
Vallahi zerre hükmündeki sevgim,
Seni malımdan canımdan öte biliyor.
Her akşam kaldırım döşeli yollarda yürüyorum.
serzenişlerim doğdu bu akşam gecenin kalbine,
her memleketin türküsü çalındı,her gölgenin ardına,
arkamda yağmur,çamur ve gurbet yolcuları…
deniz kıyısına vurmuş umutlarım,balıklar gibi…
Mutluluk inanmaktır.İnanca inanıp sarılmaktır.
Onun gölgesinde yaşamak,Onu bütün vucuda siper almaktır.
Ben buradayım ve çok sıkkınım
Gündüzün kalabalığından
Gecenin karanlığından
Gidip gelmenin yorgunluğundan
Bıkkınım. Yorgunum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!