Özgürlük uçmaktır gökyüzüne.
Ya da dalmak denizlere.
Ya da saz çalmak gönlünce.
Özgürlük bağırmaktır kayalıklara,
Duymaktır sesinin yankısını.
Devlet baba devlet baba
Kıyma küçük ormanıma
O kadar da hovardaca
Çakıl dökmüşsün her yana
Çamlıbel yakın bucağı
Düşlerinin en güzel yerinde,
Gençleri ve bebeleriyle
Öldüler.
Ölülerin yüzleri
Tozdu, topraktı.
Savaşın Tarafları
Bakmayın onların yaşına boyuna.
Küçükte olsalar,
Elleri, bacakları var.
Bir bakarsın saldırırlar,
Taksim taksim ayırdılar
Böyle ferman buyurdular
Kimine taksimde yasak
Kimisini kayırdılar
Şikago’da yüzyıl önce
İki bine on kala,
Bir kış ayında,
Hava kara,
Kömür kara,
Ölüm kara.
Karalar var daha da
Bir gökyüzüne bak
Bir de toprağa
Biri mavi
Diğeri kara
Hayat ise
İkisinin arasında
Kana'da Çocuk Olmak
Bugün düşümde,
Bush’u gördüm.
Rice ile birlikte.
Evliler miymiş mi ne.
Sihirli lambamdan bir cin çıksa,
Bana tek bir şans bıraksa,
Dünyanın bütün silah fabrikalarını,
Kapatsın isterim.
Dünyadaki bütün ineklerin sahibi olsam,
Bu gün yine işim iş bir tanem,
Bir sıkıntım yok, her zamanki gibi,
Cebimde param,
Arabam...
Hele yanımda bir de sen varsın,
Tükenmek bilmeyen sevdam.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!