Sen hiç sessiz çığlık attın mı Gözlerin kuru ağladın mı?
Yanıma yatıp bana ellemesin diye tanrına yalvardın mı?
Yıllarını verdiğin mutsuzluk aldığın kişinin resmini yırtıp,
Her şeyi ama her şeyi unutup yeni bir aşka yelken açtın mı?
Açılırsan aşk okyanusuna sakın korkma senin de artık bir pusulan,
Yapma be sevgilim
Bir şarkıcının dediği gibi,şirret,lanet,huysuz,sinirli,zehirli değilsin sen
Kendi doğruları için,insanları kıran köprüleri yakan değilsin sen
Sevdiğini üzen,kızan ona kapıları kapatan değilsin sen.
Yapma be sevgilim
Sen hiç uzaklara gittin mi be tatlı kız! Gidip de Okyanus kıyıların da yüzdün mü hiç,
Yaşadın mı med cezir i gördün mü gel gitleri sevgi dolup korku boşaldın mı?
Senin uzaklarda sevgilin oldu mu şeker kız,uzaklardan gelip de seni buldu mu? sevgisiyle seni sarıp sarmalayıp sevgini yaşattı mı? Gereksiz korkularını tesbih yapıp salladı mı?
Benim uzaklarda sevgilim oldu be tatlı kız,uzaklardan habersizce gelip beni buldu sevgisiyle sarıp sarmaladı beni, sevgimi doyasıya yaşattı bana,korkularımı Zeus altar'ın da sevgi bıçağı ile kurban etti...
Sen bana bir değer yükleme be canım bırak fırsat tanı ben sana değerimi göstereyim,sen benim bataklığımı kurutma batırayım seni içime, kal orada,patikam dan korkmadan geç korkma acıtmam canını kanatmam oranı buranı... Aşk da sevgi de menfaat gözetme be şeker
Roma dan kalkıp gelen atlılar,
Dünya güzeli İstanbul da soluklandılar.
Oldu başkenti koca imparatorluğun,
Sonu geldi cahilliğin,vahşetin,barbarlığın.
Roma'ya,Bizans'a,Osmanlı'ya yuva oldu,
Yayıldı şehrin her tarafına,hatıralar doldu.
Kandimi ummanda bir damla su sandım,
Yıllarca özlemini çektiğime kavuşup baka kaldım.
Pervane oldum,deliler gibi döndüm,döndüm,
Dualarım kabul olsun diye,yalvarıp göz yaşı döktüm.
Azgın akan ırmaklar,nehirler,sellermiydik,
Korkuyorum gözlerine bakmaktan,baksam...
Anlayacaksın içimde ki yanan ateşi
Hissedeceksin yakanın sen olduğunu
Kalbimin derinliklerinde yerinin bulunduğunu
Bu korku ile yaşanır mı,duyulan sevgi saklanır mı
Bir heyecanla,bir telaşla yolculuğa koşuldu,
Kalp çarpıntılarıyla peygamber toprağına kavuşuldu.
Yeşil kubbenin altında yatan efendimiz,
Dedik ki senin yoluna feda olsun bedenimiz.
Gece demedik,gündüz demedik koştuk mescidine,
Yer,Gök bir oldu.Her yer karanlığa gömüldü,
Korkulan gündü,kıyametin kopacağı görüldü.
Haksız haksızlığını anladı,haklısını buldu,
Son anında pişmanlığını sundu.
Bütün ölüler dirildi,
Bir telefon sesi uyandırdı düşümden,
Arayanın sesi ayırdı beni düşüncemden.
Ne hayaller kurmuş,rüyalarımda görmüştüm,
Bizi sevenler şahit oldu,bana aşkı gömdürmüştün.
Dön,dön bakalım nereye kadar döneceksin,
Kendi etrafında dönmekle ne elde edeceksin.
Yoksa dünya ya nazire mi yapmak istersin?
Oysa dünya döndü,gündüz geceye selam verdi,
Aylar,mevsimlere gönül verdi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!