Hastane kapılarında uzun mu uzun bir kuyruk,
Hasta fakir,hasta yorgun,hasta bıkkın,hasta kavruk.
Sırası gelir derdine derman bulmaya,
Doktorun yanına gider,derdini anlatmaya.
Birinci dakikada hasta derdini arz eder,
Hastayım telefondaki sesine,efendim bir tanem deyişine
Göz göze gelişine,beni kesişine
Saçlarının dalgasına vede permasına
Vücudunun kıvrıntısına,kalçanın çıkıntısına
Yüzünün gülmesine,kaşlarının sürmesine
Koklayınca solacak çiçek gibi
Can alınıp,can verilen sevgili gibi
Yuvasını yapan dişi kuş gibi
Bazen de çözülmeyen bulmaca gibi
Her zaman bakımlı,süslü kadın
Canım sıkılıyor,içim sızlıyor,ağlıyorum,
Bütün dünyaya kapattım kapılarımı,açmıyorum.
Her yer karanlık mı? Yoksa bana mı öyle geliyor,
Bu karamsarlık beni öldürüyor,bitiriyor.
Sanki dünyanın sonu geldi,kıyamet kopuyor,
Şairin dediği gibi ıssızlar rıhtımında kimsesiz kalmayacaksın,
Sevgilin bekleyecek orada seni…
Dönüp geldiğin hayat yolculuğundan seni karşılayacak,
Sarıp sarmalayacak hasretini dindirecek sevgisini verecek.
Kimsesizliğin korkusu ve kokusu tenini sarmayacak…
Cehennemi yaşadım bu hafta, sanki idam için taktılar boynuma yafta,
Sensizliğin zorluğunu yaşadım,sensiz geçen günlerde yıllarca yaşlandım.
Çok özledim seni sesin çınladı kulaklarımda, toz olmanın tozları gözlerimde,
Yaptığımız atışmalarımız, şakalaşmalarımız büyük yer yapmış yüreğimde.
Seni unutmak için vurdum kendimi çaya,ıhlamura biraz da zencefili limon'a,
Sus sakın söyleme, beni terk ettiğinde,
Resimlerini yırttığımı, adının yazdığı rehberimi attığımı, şiirlerini okurken ağladığımı.
Bitmeyen sevgimi kalbimin derinliklerine gömdüğümü,onsuz olmanın beni öldürdüğünü
Onu nasıl sevdiğimi,rüyalarıma bile girdiğini.
Sus sakın söyleme,beni ağlatıp gittiğinde,
Gecem gündüzüne karıştı,gündüzüm gecene,
Sözüm sözüne karıştı,hecem hecene.
O bakışınla,sevgim sevgine akıştı,
Tenim tenine,terim terine karıştı.
Bir büyük sevdaydı bizimkisi...
Ama şimdi tarihe karıştı.
Seni ilk gördüğüm de ellerini tutup gözlerine baktığım da kor ateşler de yandım,
Hissettim sende ki çarpıntıyı, heyecanlanıp birayı devirmeni sakarlık sandım.
Senin gibi bir tazeyi dağa kaldırdım,acımadım sana dağ, taş, dere, tepe dolaştırdım,
Elini tuttum,gözlerine baktım yanaklarını kızarttım utanmadım birde öpmeye kalktım.
Çok üzüldüm seni arkadaş sofralarına meze yaptığıma,gülüp seni alaya almalarına, Şahit olacaklar mutluğumuza, sevgimize,aşkımıza pişman olacaklar yaptıklarına. Sen üzülme,kırılma,ağlama hayatta her şey olur göğüs germeliyiz olumsuzluklara,
Hayatın acımasızlığı olmasaydı,
Dostlarımızın bize acıdığı belli olmazdı.
Hayatın ve dostların acımasızlığı olmasaydı...
Kalbimizin sızlaması olmaz,
Sevinçler yerini acılara bırakmazdı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!