paramparça yüreğim;
suskun ve garip
bugün görüş günü
dost kardeş bir arada
etekler pantolonlar hep burada
sızlıyor beynim
Çocuklara bir merhaba diyecektim
anıların budak verdiği duldularda
zemheriydi
kara kıştı
umutlar buz kesmişti ankarada
bin dokuz yüz kırk yedinin
şubatının yirmi sekizinci günüydü
yağız oğlan açtı gözlerini
en karanlık geceler
senin ağlamalarınla aydınlanacak, bebeğim
ve
senin ağlamaların
bitecek yarın
hopörlörler bangır bangır bağırıyor
adım adım giriyorlar içeriye
birer birer
onar onar
yan yana
koşuyorlar sevinçle
güneş; nasıl doğuyursa
karanlığın ardından, tüm parlaklığıyla
işte öyle doğdun
karanlıklar berisindeki dünyama
mor tepeler kızıl kızıl yok olurken
ben varolmaya başladım mavi mavi
Zemheri çöktü yüreğime
bir garip seherdeyim şimdi
gel ey ceylan bakışlı sevgili
gel ey ürkek yürekli yar
meri keklik gibi gel
yüreğindeki yangınla gel
Yandık yıkıldık o gece (4)
(Yaşam enkaz altında)
şafak söktü
gün ağardı
unutmayacağız unutturmayacağız
günler akıp geçti su gibi
dönüp baktınmı geriye hiç
ne değişti
mavi ve beyaın ortakışını en iyi yaşayan şair...