Belki bir hastahane koridorunda
Sen ellerinle çarşafı kavramışken
Babam bir sigara yakmıştı
Anne ben geldim
Ben sorumsuz oğlun.
Bizler aynadaki asimile olmuş görüntümüze küskünüz.
Sokaklarda tümevarımın ve tümdengelimin işe yaramadığı her mecrada
yani ezberci eğitim sisteminin dışındaki halkalarda
kimsenin öznesini umursamadığı bir cümlede
sigara kadar değeri olmayan yükleme anlam katmamız
işte bu yüzden...
Tabiatının en vefakar olgularından öpüyorum Ebruli
Bir kent ışığının ayazından, dumura uğramış topraklardan fışkırarak yazıyorum
Az önce uzak şehirlere giden otobüsü devirdim geldim
Atlı karıncalara bindim, şeker kamışlarının arasından gökyüzünü seyrettim
Tuttum bir yalnızlığı en kadim yerinden tutuşturdum
Bize yakışması için Kaf dağlarının ardından en güzel kelimeleri buldum
Sevdiğim
Aklıma düşüyorsun
Görsen nasıl çırpınıyor, bu kafese sığmayan 'özlem' denen serçe..
Halam oyalı yazmasını bağlıyor
Benimse gözüm kapı aralıklarında
Olur ya biri çıkar gelir diye
modern dünyanın nekropollerinde konformizm tabisi bir insan, çift eli, kör gözü, asosyal dolaşım sistemiyle
Kalkıyor..
Yolun en gürültülü, egzoz dumanlarıyla global kirliliğe destek veren noktasına basıyor ayaklarını
Gidiyor
Aslında paranın karşılığı etmeyen parfümü,logosunun kefaretini ödediği tşörtün kalıcı sandığı yerlerine değiyor
Yolda şu an
Sana 'ebruli' diyorum
Yazmaya duralıyorum çamura
'Baltalarla yıktığımın putlarını bırak' diyorum
Manisa başına yıkılsın
Zerafetin eskisi kadar kalmamış
Ben sana yine de 'ebruli' diyorum
İlk okul yolunu sonra beynimi kasıp kavuran kenevirleri hatırlat
Gençliğimi hibe edişimi
Aksattığım namazları
Yoruldum, iki kelime dökülmüyor ağzımdan
Susmak; trapezler arasından geçerken övgü duymaktır
Susmak; Bismillahirrahmanirahim derken yeniden doğmaktır
Öyle kalkacak halde bi masaya oturdu ki adam
Dağılmış kıyafetleri paradigma oluşturdu..
Eksensiz bir Dünya hayal edebilirdi genç olmasaydı
Bir atın vatkaları yoktur genç olmasaydı dikebilirdi..
Lise anılarını rutubetten küflenmiş buldu.
Karlı patiskalar aşıyoruz her halükarda
Bir dağı en özgürlüğe uzanan noktasından bitirerek
Çiğ düşen erguvanlar çoğaltarak bağrımızda
Gidiyoruz ' Bu yol yare' diyor birisi
Ben 'Dava' diyorum..
Yoruluyorum.
/
Yaşam alanımdan uzağım.
Beni senin haricin işler yoruyor.
Sebze kamyonlarına bakıyorum sabah ezanlarında
Bütün gün sepet gibi pencereden çocuklara sarkıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!