tahta bir tekerleğin içinden çekin beni
döndürmeden çeliği sırtımda, kaynak vurmadan
çember uçlarına; zımparalamadan çekin
bırakın kalsın saman taneleri üzerimde
sonraki yağmurlarla yıkansın
tekerleğim dinlensin, avludan atları çekin
sis basmaya devam etsin
omzumla bulutları iteyim
çarpışmasınlar diye
bölmesin yıldırımlar gökleri
korkmasın çocuklar
yarılmasın gümbürtülerle düşleri
yıpranmış dokumun göbeğinden
kordonu kopmasın bebeklerin
ağaçların döngüsü arabalara
yüklenmesin diye, ağır ağır çekin beni
tahta tekerleğin içinden
yük ne olursa artık
varsın üzerimde sürüklensin
neruda’nın gençliğinden ötelerdeyim
yağmur ormanları soluyorum
tekerleğe tutsaklığım erin artık
yıpranmış, küflenmiş, pas kokan
son nefesimden usul usul çekin beni
çok uzakları görürdüm oysa
sarkık dallı himalaya sediriydi anam
en üst yerinden sürerdi beni “ileri”
der gibi askerlerine komutanın biri
her gün ilk kızıldan her gün son karayı
hedef gösterirdi yükseklerin yüreğinde
en ötede bir yerlerde varlığını bildiğim
yeterince seçemediğim diğer sürgünlerle
çekin beni, çekin! ya da tütsüler gibi
bedenimi, samanlığa yaslıyken
sarmaşık gül geçirin önümden
bedenim:
yarısı saçak gölgesini reddetmiş
daha çürük daha ıslak
yarısı kuru, ağ sarmalı çatlak
asılmış gibi örümcek bacaklarından
sarmaşık gülünden bir tohum
geçerken konaklasın viranemde
çimlensin koynumda, dolanıp yükselsin
avludan aşıp gül serpsin vatanıma
...
duvardayım, yarım yaslı, eğik omzum
gözlerimi sakın bağlamayın! sakın! ..
sonraki durağa ilk adım, oradan atacağım
ister on iki tetikli bir manga askerle
çekin beni tahta tekerlekten
ister sürükleyin usul usul
gül dikenine pamuk sürter gibi
çekin gitsin
çekip gitsin
gitsin çekilin! ..
Kayıt Tarihi : 8.7.2003 18:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!