Bir söz bırakmıştı Sabahattin Ali,
Zamanın içine sinmiş bir sızı gibi:
“İnsanlar çirkefleşti…”
Ve ben de duyuyorum o küskünlüğün yankısını
Kendi içimin en sessiz köşesinde.
Bir gürültü var dışarıda,
Kimse kimseyi duymuyor,
Kalpler koşuyor ama ruhlar yürüyor,
Gözler bakıyor ama görmüyor…
Ben ise yoruldum
Yersiz öfkelerden, kırıcı dillerden,
Kendini dev aynasında gösteren gölgelere
Sığınaksız kalmaktan…
Bir adım geri attım,
Bir adım daha…
Derken dünya küçüldü,
Ben büyüdüm içimde.
Kabuğuma çekildim
Ama bir kaçış değil bu,
Bir korunma hali…
Kendi içimin temizliğini
Dış dünyanın pasına bırakmamak için
Özensiz insanlara karşı
Özenimi saklamak için…
Ve öğrendim:
Bazen susmak,
Bazen yalnız olmak,
Bazen kendi kalbini tutup sarılmak
En büyük direniştir.
Kabuğumdayım şimdi;
Kimseyi kırmamak için,
Kimseye kırılmamak için,
Ve yeniden hayata dönebilmek için
Yaralarımı kendi iç ışığımla iyileştiriyorum.
Ama bilirim, kabuklar sonsuza kadar sürmez;
İçimde biriken bahar bir gün yol ister.
Kapanan kapılar açılır,
Suskunluk yerini söze bırakır,
Yorulan yürek yeniden cesaret toplar.
Belki yine incinirim,
Belki yine yanlış yüzlere güvenirim,
Ama içimde büyüyen bu sakinlik
Her düşüşün içinden bir kez daha kaldırır beni.
Çünkü kabuğuma sığındığım her gecede
Kendime bir parça daha yaklaşırım.
Dünyanın kalabalığı azalırken
İçimin anlamı çoğalır.
Öğrendim:
İnsan, yalnız kaldığında değil,
Kendine vardığında güçlenir.
Ve şimdi…
Bırakın dünya dilediği kadar gürültü yapsın;
Ben kendi sessizliğimin içinden
Daha berrak, daha ağırbaşlı,
Daha kendim olarak çıkacağım.
Çünkü bazen geri çekilmek
Yenilgi değil, bir toplama hareketidir;
Ruhunun etrafına yeniden duvar örmek,
Sonra o duvardan daha güvenli bir kapı açmaktır.
Sabahattin Ali haklıydı;
Dünya kirlenebilir, insanlar hoyratlaşabilir…
Ama içindeki iyiliği koruyanlar
Her zaman geri dönmek için bir yol bulur.
Ben de o yolu arıyorum şimdi,
Kabuğumun iç sessizliğinde,
Kırılmadan kalabilmenin
En insanca hâlini öğrenerek…
Kayıt Tarihi : 8.12.2025 01:04:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Kabuğumun içindeki özü.
Yalnızca yalnızlık okuyabilir,
İçimdeki eksik şiirleri.
Yalnızca yalnızlık!
Sevebilir şu an beni..
Kabuğumda küçük bir çatlak,
İçerime sızan güneş, tanır beni.
Sıcaklık tanır!
Karanlık tanır!
Işık tanır!
Beni biriktirir bana,
Işık,sıcak ve sessizlik!
Olgunlaşır öz ,büyür umutlarım.
Yalnızca yalnızlık konuşur benimle.
İçeriden sesim yankılanır!
O anlatır ben dinlerim karanlıkta.
Yanlızlığı dinledikçe büyür,
Kendimi duydukça ışığımı görürüm.
Olgunlaşan benliğimle bir olur umudum.
Ve tekmeler başlar,
Dar gelir artık yalnızlık.
Kelimeler sığmaz,ruhum sıkışır.
Çeperim zorlanır,umudum sancılanır.
Kırılacak gün yaklaşır,
Doğum başlar,çatlaklar büyür.
Sesimin yankısı kabuklarıma çarparken
Dağılmaya başlar bekleyen çirkin kalabalık.
Çünkü bilirler!
Yalnızların ışığı yakar yalanı!
Artık yalnızca yalnızlık bilir ki;
Özüyle doğan sözüyle bir olmuştur!
Yalanı doğrudan,
Karanlığı aydınlıktan,
Çokluğu yokluktan,
Seçebilen bir ışık,kendi gerçeğine doğmuştur.
Tebrik ederim gayet güzel yazıyorsunuz, bunları paylaşın lütfen...
TÜM YORUMLAR (3)