ey şâirin bahsettiği cehalet,
yanıma gel, bana kendinden bahset.
sen, insanlığın karanlık girdabı,
ilimden yoksun beşerin mihrabı,
sayende perişan haldedir kadın,
kalemin sivri ucunda pis kanın.
sen miydin bu insanlığı alçaltan
yoksa alçaklar mı seni yaratan?
bilmem, bu sırra vakıf değilim.
fakat bir gerçekten hayli eminim
hüküm sürdükçe sen bu memlekette
biçare kadın titreye titreye,
korkuyla bakar kendi ahvaline,
kötülük nedir bilmeyen çocuklar,
ıssız yerlerde usul usul ağlar.
peki kim çözecek bu kördüğümü?
mesul biziz, söylerim gördüğümü.
o halde haykıralım hep birlikte!
elden bir şey gelmez diye oturduk,
ağır ağır yok olmaya yüz tuttuk.
umutsuz beklerken biz karanlıkta
birden aydınlar belirdi ufukta,
bekleren onları, bir umut kalpte
bulundular bize bir nasihatte;
karanlığa bir mum da biz yakalım,
el gözünden kendimize bakalım,
hiçbir şey yapmadığımız sürece,
yavaşça yok olacağız fikrimce.
cehalet, çağımızın hastalığı,
öfkeyle şiddetin arkadaşlığı.
hastalığın dermanı bizlerdedir,
şifa, ilmimizin merhemindedir.
haydi yirmi birinci asrın insanı,
unut artık yılların bıkkınlığını,
haydi yirmi birinci asrın insanı,
yar geç, bu cehaletin karanlığını...
Kayıt Tarihi : 5.12.2019 16:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!