Cebir dersleri... kısa bir öykü Şiiri - ...

Cevat Çeştepe
1210

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

Annem o son sonbaharın telaşlı yağmurlara ev sahipliği yaptığı sabahının çok erken saatinde ablamı giydirip - kuşattı, tuttu elinden bindi Şirket-i Hayriye’nin baca numarasını şimdi hatırlayamadığım yandan çarklısına kayboldu Sirkeci yönünde.

Annemin; babamın nöbette oluşundan yararlanan daha kararlı, özgür ve cesur kıldığı ses tonunun yüksek perdesinden anladım ki, ablamı babamın nöbette olmasından istifade ile kaydettirmek için Tomas Fasulyeciyan’ın tiyatro kumpanyasına götürecek yarın sabah.

Nasıl olsa en azından iki gün daha gözükmez babam ortalarda. Hesaba göre nöbetin bir günü, buna ilaveten nöbet uzadı adı altında Pangaltı’da madam Despina’nın evindeki kaçamağın da bir günü var ki. Rahatlıkla tüm kayıt işlemlerini tamamlar, Fasulyeciyan’ın programına uygun düşerse ablamın ilk provasını bile izler. Sonra da vakit rahatlığı içinde Şehzadebaşı’ndan Süleymaniye’ye, oradan Mercan’a düşüp Namlı pastırmacıdan yüzelli-ikiyüz gram pastırma alır, mısır çarşısında dolaşırlar; evimizde eksikliği bilinen ne kadar ot, çiçek ve sair nebatat varsa ondan şu kadar bundan bu kadar toplar. Ve Sirkeci’ye vapurun ezberlenmiş hareket saatinin on – on beş dakika öncesinde vasıl olunur. Eğer birde cesaretini toplayabilirse çantasının o gizli cebinde özenle sakladığı hanımeli cıgarasının narin ve incecik bedeninden masmavi bir akşam dumanı savurur, ablam sade gazozunun içindeki sakız leblebilerini sayarken.

Ama evdeki hesap, çarşıya uymama geleneğini sürdürmeye devam edecekti. Ve bunun hesabı da hep atlanıyordu.

Tamamını Oku
  • Ünal Beşkese
    Ünal Beşkese 08.07.2007 - 15:34

    Değerli 'Antoloji Dostum'
    Öyküyü,akıcı uslubunuz ve şirin detayları sayesinde
    keyifle okudum.Bana çok âşina olan detaylar sayesinde,biraz da yaşadım.Benim ömrümün 30 küsur yılını yaşadığım konak da,zaten,Tunusbağı ile Paşakapısı arasında,o zamanki adıyla Çatmacılar sokağı idi.Belki de size karşı ilk satırlarınızı okuduktan sonra hissettiğim sıcaklık,biraz da komşuluktan kaynaklanmış olabilir.
    Güzel öykü için sizi kutlarım.Saygı ve sevgilerimle,
    (NOT)Şirket-i Hayriyenin tüm vapurları 64 numara idi
    ÜNAL BEŞKESE

    Cevap Yaz
  • Türkan Ay Dinçer
    Türkan Ay Dinçer 12.03.2007 - 23:01

    Hikayenizi okurken sonunu dört gözle bekledim bu hikayenin sizin başınıza geldiği endişesini yaşıyordu yüreğim. Sizin yada bir başkasının başına geşmesi çok önemli değil ama ülkemin gerçek yaşamından bir kesit. Korkarak ve gizlice yapıla güzel bir olay ama erkeklerin öfke dolu yüreğinden yalnız ölümle sonuçlanabilecke bir olay. Ülkemde kadınlar bunu her zaman yaşamaktalar ve sonları da bir tek kurşun. Umarım bir gün bu sondan kurtulur kendi beliğimizi buluruz.

    Güzel bir anlatım ama iç yakıcı bir öykü. Kutluyorum. Saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Esin Döndüoğlu
    Esin Döndüoğlu 12.03.2007 - 18:35

    Hüzünlü iç yakan bir öykü..Töre cinayetlerinden farksız..Ama ne yazıkki ülkemiz gerçeği..Şiirleriniz kadar güzel yalın bir anlatım..Öykülerinizden de mahrum etmeyin bizi Sevgili Şair/yazar..Saygımla..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta