Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
mühürlenmişti ağzımız bir sessizlik içinde
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Erzurumda'ki bir konferansta şu şiiri okumuştu Hocamız. Öğrencilik yıllarımızdı. ağladığım görünmesin diye dışarı çıkmıştım arka kapıdan. ne zaman bu şiiri görsem o an aklıma gelir ve sizin o güzel, yürekten şiir okuyuşunuz.
yüregine saglık üstadım
Şimdi, seni düşünüyorum..İki yıldız gibi gözlerin..Gel ey ciğerime saplanan hançer..Gel ey yüreğime oturmuş kurşun..Göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan gel artık...Ne olursun...ÇOK GÜZEELLL....
Cebeci İstasyonu ve Sen
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
mühürlenmişti ağzımız bir sessizlik içinde
Sessizliği üstümüzden atamıyorduk
Bir saçak altında kararsız, yorgun
Saatlerce duruyorduk
Kimse görmüyordu bizi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Bir başka türlüydü bu insanlar
Sen bir başka türlüydün
Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi
Gözlerin gözlerimde erimekteydi
Bir mermer heykel gibi yanımda duruyordun
Beni bırakma diyordun
Meyhane sarhoşları gibi sırılsıklam
Bir yalnızlık duyuyorduk
Ağlıyordun, ağlıyordun...
Cebeci İstasyonunda bir tren
Nefes nefese soluyordu
Gerilmiş bir keman teli gibiydik
Ankara Kalesi'nde bir eski çalar saat
Bilmem kaça vuruyordu
Bir yağmur yağıyor inceden ince
İçimizdeki binbir düşünce
Harmanlar misali savruluyordu
Islanmış bir ceylan yavrusu gibi
Tiril tiril titriyordun
Gitsek gitsek diyordun.
Yüreğimin atışından deli gönlümce
Sırıl sıklam, paramparça, permeperişan
Türküler söylüyordum
Ağlıyordun, ağlıyordun...
Şimdi, şimdi seni düşünüyorum
Cebeci yollarında rüzgarlar esiyor, serin
Paramparça düşmüş gönül ufkuma
İki yıldız gibi gözlerin
Gel Ey ciğerime saplanan hançer
Gel ey yüreğime oturmuş kurşun
Göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan
Gel artık
Ne olursun
Yavuz Bülent Bakiler
İşte şiir bu demek,okurken ne uzunmuş demeden ,kelimelere takılmadan,sadece olayı yaşıyorsan,kısacası oturduğun yerden cebeci istasyonuna gittiysen eğer şiir şiirdir.Hocam kalem tutan elleriniz dert görmesin.Allah size sağlık versin.Her zaman yazmanız dileklerimle.. Size hayranım.Saygı ve sevgilerimle.
11 aralık 2008 de saat2155 sıralarında tesadüfen açtıgım trt2 de 'Altındag şiir akşamları'nda sizin bu şiirinizi ve sizi tanımaktan guru duydum. Üyesi oldugum antolojının içinde sizin gibi değerli şair büyüklerimiz oldugundan dolayı sevinç ve gurur duydum.Yüreğinize saglık efm. Kutluyorum çok hoştu.Evimize misafir oldunuz. Saygılarımla
Emine Özbakır/Antalya
mrb. sizi ankara gazi üniversite'sindeki edebiyt hocam sayesinde tanidım ve şiirlerinizi çoook sevdim sanki onlarda beni anlatiyorsunuz.saygılarımla.saglıcakla kalın
gerçekten çok güzel bir şiir.okulda sözlü notum için bir şiir okumam gerekti ve hiç düşünmeden aklıma gelen ilk şiiir bu oldu...ve souçta çok güzel oldu...
Bu şiiri ne zaman okusam içime bir keder oturuyor....
Hen Ankara, hem sevda, hem de unutulmayacak bir şiir..Cebeci İstasyonu'na ve size selam..
ELLERİNİZDEN ÖPÜYORUM ÜSTADIM...
Bu şiir ile ilgili 97 tane yorum bulunmakta