Cayır, cayır yanıyor ülkem

CAYIR, CAYIR YANIYOR ÜLKEM
Dağ başını dumanlar bürümüş
Ormanlar cayır, cayır yanıyor
Ruhumun nefesi yavaş, yavaş kesiliyor
Mavi gezenimizin süslü yeşil elbisesi
Boğulan dünyanın ünleyen sesi....

Gümüş derelerden sular akmıyor
Sular bulanık, kirli, kirli
Dağ başını dumanlar bürümüş
Ormanlar cayır, cayır yanıyor
Ruhumun nefesi yavaş, yavaş kesiliyor
Mavi gezenimizin süslü yeşil elbisesi
Boğulan dünyanın ünleyen sesi...

Her bir kuşa yeşil yuva kalmıyor
Var mı dünyada yeşilin dengi
Kalmayacak yakında o temiz nefesi
Var’ mı güzel yeşilin dengi
Yok, olmaya yüz tutmuş o zümrüt rengi
Ormanları korudukça var olacak benim yeşil nefesim

Klorofil taşıyan canlılar ışık enerjini kulandılar
Köklerinin vasıtasıyla suyu yapraklara taşıdılar
Organik bileşiklerin üremelerini sağlayan
Kimyasal tepkimeler sonunda besinlerini yaptılar
Bu tepiklemeler sonunda güneşi depoladılar
İnsanlar için zararlı olan karbondioksiti kullandılar
Canlıların yaşam kaynağı oksijeni ürettiler...

Bu dağlarda bu taşlarda kalan kuşlar nerelere
Yuvalarını yapacaklar, o şen şakrak sesleriyle
Nasıl hem cinslerini çağıracaklar, türkülerini
Yanık, yanık nasıl söyleyecekler oyun kuracaklar
Arkadaş var mı o canlılar olmadan mı dünyanı düzeni
Hani kurul muştuya besin zinciri artık zor kurulacak...

Hani orman yağmurları vardı hepsini yok ettiler
Artık düzenli yağmıyor yağmurlar,
Seller ne gelirse önüne katıp alıp götürüyor
Doğanın dengesi bozulunca felaketler bitmiyor
İnsanlarımız büyük zararlar ödüyor
Artık bu çile, çekilmiyor, çekilmiyor....

Her geceyi güneş boğar, karanlıklar basar
Ülkemizin inşallah güneşi yeniden doğar
Yolumuz uzundur hedef ileri, yeni ufuklara
İlim adalet birlik beraberlik yeniden kurulur
Ormanları yakan yanmasına seyirci kalanlar
Bir gün olur hizaya çekilir, hesabı sorulur
HALİL AYDIN (Sizden biri)