aynı anda
hem geçmişindeki kendin olmak
hem burada..
sakalından bir kırçıl damladı,
sorular çenesinden, rahat durmazdı
yine saati sorardı burada olsaydı çizgileri,
bilirdi senin çayı sevdiğini
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Evet biliyordu benim çayı sevdiğimi, çenesinin altını görüyordum, silahı,
evet ağlıyordu, ağladığını da görüyordu herkez ama söylediğin gibi, duymuyordu, o da kendi gürültüsünü yeniden yeniden yaşamak zorunda kaldı.
Çayın tadı geçmez bence,
silaha gelince,
aslında bıraktığım kılıftı, içi hala bende.....
Ya yaşanmış bir süreci anımsattı bana ya da halen olanı
Karşıdan bakınca silah bırakılan için üzülüyorum hemde cok ( böyle yaşamış birisini yakından hemde çok yakından yaşadım ),
buradan bakınca silahı bırakan….. yorulduğundan mı ? isteyerek ayak uydurduğundan mı ? yoksa ………….
Sevgiler…
anımsıyorsun
senin ellerin de vardı
gövdesini taşıyanlar arasında
dogu yoresinden bur turku dinlerken boyle bir siir okumak...
kutluyorum...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta