Deymen, evvel zaman içinde taşlar konuşur ve gülermiş bu coğrafyada.
Zahra, harman sonrası cavlara dökülüp daldırılan buğday, bir de fişke ve gavuzlarına koşan balıklar…
Etnografya, serili kendir kilimlerle yamalı bir yeryüzü sofrası tüm canlara hem de doğacı.
Mısır, buğday ve darı nöbetinde çocuklar ve evin büyükleri
Ev önlerinin bitmeyen sarısıcak telaşı
Ve herkiller ve sayatlar…
Zaman, gelip geçen ceviz karası, kestane karası ve insanın anılarıyla savrulan kavlan yaprakları…
Ev önlerinin şirin yeşili asmalarda kokulu üzümler.
Sarı bir eylül, ekim ve yaklaşmış dağlar…
Değirmen zamanı, yağmur perisinin ellediği ıslak, sisli derelere derelere doğru…
Yaz güneşinin saklandığı kendir çuvallarda zahra taşınır değirmen taşlarının aç boğazlarına.
Beslenme saati, serinliğine, soğuğuna bir ocak tutuşturulur.
Çakıldak sesiyle mis gibi un kokusu…
Sisek, kabalak ve mancar yaprağında kömeç, kaşgabanda gızduma, pişmiş ekmek kokusu savrulur görüp göreceğimiz yoksul günlerin şerefine…
Hacet, taş ocağın külüne, taşın, yörenin ve herkilin ununa püren süpürgesi…
Mola, arada bir değirmenin taş duvarına dayanıp güneşlenen kasketi elinde adamlar ve sarı yazmalı gallar ve çıplak dallarından güneş damlar ağaçlar…
İşe, imeceye ve muhabbete muhabbete doğru
İştirakiyye, değirmenler köyün mülkü, üretim araçları ortak.
Demokrasi, değirmeni kura ile ihtiyaç ile ve çıkın asmayla sıraya koymuş köylüler
Değirmene araba koşmuş köylüler
Değirmeni tenha bulmuş köylüler.
Sosyal, şakiler, yangunlar sığınır, ekmek umar, ısınır, yatar.
Şaki, iş ve ekmek vermeyince yer göstermeyince çekilen silahlar.
Taşa yazı, şimdi savruluyor değirmenler
Şimdi boşa konu tarlalar.
Şimdi küsmüş, konuşmuyormuş taşlar
Şimdi ıssızlığıyla örenliğini yaşar adı kalan, doğacı değirmenler.
Çaycuma, 17.09.2013, Seyfettin Ceylan,
Seyfettin CeylanKayıt Tarihi : 9.9.2019 22:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2002-2014 yılları arasında Taşlar Döndükçe Çaycuma Köyleri ve Su Değirmenleri kitabı yazma çalışmaları kapsamında, inceleme ve araştırma kitabıyla bu halini almıştır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!