Çay Demini Alsın
Bir sabah uyandım köyümde bahar,
Dağlar uyanırken sisli ufuklar,
Toprağın kokusu, yeni bir diyar,
Çiçekler açınca sen o zaman gör.
Güneş bir parlasın yaylaya doğru,
Erisin karlar, pınarlar coşkulu,
Her yanda hayat, her adım umutlu,
Sular buluşsun sen o zaman gör.
Nineler belinde ala kuşaklar,
Çocuklar koşuşur, şen kahkahalar,
Başaklar rüzgarla dans eder nazla,
Hasat vakti gelsin sen o zaman gör.
Kurulsun sofralar, türküler yansın,
Halaylar çekilsin, dostlar kaynaşsın,
Dargınlar barışsın, buzlar erisin,
Gelinler süslensin sen o zaman gör.
Yansın ateşler, yükselsin duman,
Köçekler oynasın aman ha aman,
Düğün cümbüşünde zaman mı zaman,
Davullar çalsın sen o zaman gör.
Avcılar düştü mü dağların peşine,
Tazılar koşarken ay ışığında,
Körpe kuzular oynar neşeyle,
Gönüller coşsun sen o zaman gör.
Bağlar dolu, dallar meyveye eğik,
Her ağaç altında muhabbet yüklü,
Çaylar demlenir, sohbetler büyülü,
Çay bir dem alsın sen o zaman gör.
Bırak çay kaynasın, demini alsın,
Dost meclisinde muhabbet daim kalsın,
Gönüller şenlenir, sevdalar dalsın,
Katıksız çayımız şifadır bize.
Sabrın kahramanı, erleri biziz,
Kin nedir bilmeyiz, gönüllerimiz temiz,
Düşmanlık bizden uzaktır, iyilikler deniz,
Edebin yolunda dermandır bize.
Hakk'ın huzurunda eğilen başlar,
Sırat-ı müstakim, dosdoğru yollar,
Dalgalar kudursun, denizler taşsın,
Cihat meydanında yol alırız biz.
Ey Garip Şair, yorulma sakın,
Hakk'a güven, dostların yanı,
Allah herkese versin muradını,
Dost duası olsun derman bize.
Bahar gelsin, kış da gitsin elbet,
Hayat yeniden coşsun, hep muhabbet,
Çay demini alsın, süzülsün afiyet,
Gönüller huzurla dolsun bizlere.
Bahar gelsin, sabırla bekleriz,
Toprağın yeşiline gönlümüz ereriz.
Dağlar uyanırken bembeyaz karından,
Sıcaklık süzülür her bir damardan.
Bir başlar esinti yavaşça ılıktan,
Çiçeklenir her dal, sevda tadından.
Sular çağlayıp şırıl şırıl coşar,
Dereler dolunca gönüller taşar.
Köyümde kurulsun ateşli düğün,
Sazla halayla coşsun tüm gün.
Dostlar barışsın, buzlar erisin,
Gelinlik kızlar, şen şakrak gelsin.
Yüce dağlarda tüter dumanlar,
Köçekler oynar, coşar zamanlar.
Bir cümbüş kopar, yaman mı yaman,
Rüzgarla savrulur her bir aman!
Kırlar dolsun rengarenk çiçekle,
Avcılar tazıyla koşar neşe ile.
Körpe kuzular, meleyen sevinç,
Kırlarda oynar, yavrular ince.
Bağlarda armut, elma yüklensin,
Meyveye duran dallar eğilsin.
Gölgeye serilince demlenir çaylar,
Çay bir alsın demini, şenlenir diyar.
Bırak kaynasın, ağır ağır olsun,
Muhabbet meclisi hep ayık kalsın.
Gönüller sevince, hülyaya dalsın,
Katıksız çay bize derman olsun.
Sabırla süreriz ömrü vakarla,
Kin bilmeyiz, kötüyü sileriz farkla.
Toprağa bulaşan kiri eledik,
Edebimiz yol, Hakk’a yöneldik.
Secde edenleriz her sabah vakti,
Sırat-ı müstakim yolunda iz, baki.
Kudursun umman, kudursun deniz,
Cihat meydanında yürektir serimiz.
Garip Şair der ki: Yorulma sen,
Eskidi erlik, tekaüt oldun erken.
Allah her kuluna muradını versin,
Dostların duası dermandır bize.
Bırak çay demini alsın yavaş yavaş,
Muhabbetle, dostlukla sürsün her telaş,
Hülyalar şenlensin, gönüller taşsın,
Çay demini alsın, herkes huzurla kalsın.
Let Him Have His Tea Brew
One morning I woke up in spring in my village,
Misty horizons as the mountains wake up,
The smell of the earth, a new land,
Then you will see when the flowers bloom.
Let the sun shine towards the plateau,
Melt the snows, the springs are exuberant,
Life on every side, every step is hopeful,
Let the waters meet, then you will see.
Grannies are all girdles around the waist,
Children run around, merry laughter,
Virgos dance with the wind nazla,
Let the harvest time come, then you will see.
Let the tables be set, let the folk songs burn,
Let the aunts withdraw, let the friends unite,
Let the resentments make peace, let the ice melt,
Let the brides be decorated, then see.
Let the fires burn, let the smoke rise,
Let the roots play, oh, oh, oh,
From time to time at the wedding party,
Let the drums play, then see.
Did the hunters fall in pursuit of the mountains,
In the moonlight when the hounds are running,
Little lambs play merrily,
Let the hearts rejoice, then you will see.
The ties are full, the branches are oblique to the fruit,
There is a conversation under every tree,
Teas are brewed, conversations are magical,
Let's have a cup of tea, then see.
Let the tea boil, let it take its brew,
Keep up the conversation in the friendly assembly,
Let the hearts rejoice, let the lovers dive,
Our pure tea is healing to us.
The hero of patience, we are the privates,
We do not know what hatred is, our hearts are clean Jul,
Hostility is far from us, goodness is the sea,
He gives us care in the way of decency.
The one who bows down in the presence of the Truth begins,
Sirat-i am independent, the straight paths,
Let the waves rage, let the seas overflow,
We will make our way through the Jihad square.
O Strange Poet, do not get tired,
Trust in the Truth, as well as friends,
May Allah grant success to everyone,
You should say a friendly prayer to us.
Let spring come, let winter go of course,
Let life be exciting again, always a conversation,
Let him take the tea brew, let it float bon appetit,
May our hearts be filled with peace.
Let spring come, we will wait patiently,
We love the green of the earth.
When the mountains wake up from the white snow,
Warmth filters through each vein.
A breeze starts slowly from the warm,
Every branch blooms, from the taste of love.
The waters are cascading and bubbling over,
When the streams are full, hearts overflow.
Have a hot wedding in my village,
Let him get excited with aunt Sazla all day.
Let friends make peace, let the ice melt,
Wedding dress girls, let's have fun.
The smoke that smokes in the high mountains,
The roots play, the times get excited.
A riot breaks out, yaman or yaman,
Each one is blown by the wind, oh!
Let the countryside be filled with colorful flowers,
Hunters run with hounds with joy.
Blind lambs, bleating joy,
He plays in the countryside, the puppies are thin.
Let pears and apples be loaded in the vineyards,
Let the branches that stand to the fruit bend down.
Teas are brewed when laid in the shade,
Let him have a cup of tea, he'll be happy.
Let it boil, let it slowly,
May the conversation assembly always remain sober.
When the hearts rejoice, let him plunge into blasphemy,
Let the pure tea be a treat for us.
We will patiently endure life with dignity,
We don't know hatred, we erase the bad with a difference.
We eliminated the dirt that got into the ground,
Our way is our way, we have turned to the Truth.
We are the ones who prostrate every morning at the time of,
Follow the Sirat-i futekim path, baki.
Madder oman, madder the sea,
Our series is the heart in the jihad square.
The Strange Poet says: Don't get tired,
It's getting old, erlik, you're tekaut early.
May Allah grant success to every servant,
The prayer of friends is for us.
Let him take the tea brew slowly,
Let every love last with conversation, friendship,
Let the hooligans rejoice, let the hearts overflow,
Let him take the tea brew, everyone stay in peace.
Kayıt Tarihi : 14.10.2024 16:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.