Vakitler elaya boyanmış
Zaman doğru zaman
tepemde sisli bir yalnızlık uleması.
Bu gece hiç ölesim yok
Dinime imanıma yok
Seni terk edesim yok...
Ela/n bilindik bir sensizliğe
Şiirlere tıkanmış tümceler
Ve daha neler neler...
Belki faili menkul bir karakol tapınağı
Belki toplu bir mezara gömülürüm
Zamanın varsa tabi..
Belki kol kola verip
Amed'in surlarında
Mardin Kızıltepe'nin
Batman'ın doğan güneşiyle
Yada her hangi bir Mezopotamya toprağında
Gülistanlık alnından başladım sevmeye
Belki Kürdistan giymiş gözlerinden
Falan fistan şiirler örterim üstüme
Tenimde işgal edilmiş bir sabah
Sana eşkiya eşkiya ölürüm ha.
yüreğimden yüreğime kadar
Bir gerilla'nın tüm tebessümleri kadar
Senle tanıdım rabbimi
Senle tanıdım cennetimi
Sonrası kimliksiz düşler
Sınırdışı gülüşler...
Sınır taşlarına yerleşen ölüşler
Son bir yusuf kaldı
Yüreğimin son asit kuyularında
Ve beni yusuf yusuf eden sürgünlüğün.
İşte böylesi sonsuzluk kadar.
Senle tanıdım gülmeyi
Senle bir tadımlık devrimi
Tam gözlerinden kokluyorum dağları
Elası bir yağmur
Elası bir gökkuşağı
Ve sınır sıklam edilmiş düşlerim.
Ve yeterince aşk olayım
Biraz da çehrende "ben" olayım.
Çavgenimamin
Êvare dem girane
ez birçî mam
Ez bê te sêwî mam
Perîşanim, tifalim
Ez bêkes mam
Were,
tu li kuma
Kayıt Tarihi : 21.12.2014 15:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!