ömrüm yalnızca ölüm haberleri
bekliyor telefon her çaldığında
yapraklar sararmaya başlıyor
sonra dökülüyor üstüme usulca
ölüm bir rüzgar ki savurdukça
savuruyor anıları oradan oraya
ölümden başkasını aklımda
tutmuyorum anımsadığım ne varsa
hepsi benden uzaklaşıyor solmuş
fotoğraflar ölüm ilanlarından taşıyor kimse
yetişemez artık kendine mezar açmaya
gücüm yetmiyor her şeyi birbirinin üstüne
aniden deviriyorum ömür
sessizlikle geçiştiriyor artakalan
acısını birikiyor hangi kente
gitsek susuyoruz aşk yalnızca
ayrılık değilse nedir
yalnızlıktan başka neyimiz kaldı
belediye hoparlörleri mektuplar
illa ki telefonlar her gün biraz daha
ömrümü biçiyor orta yerinden kanırtılmış
ağacın dalına benziyor her geçen gün
giritli recep ferdinaz asım kimlerse
gitseler dönmüş olurlardı şimdiye
kadar ne yaşadıysak hepsi illüzyon
ömür biteviye yaşamak kadar ölmektir
yoksa ben yalnızca acı mı demiştim.
artık ben yaşadığımı ancak ölümle biliyorum
bundan sonra her güz bir cinnet
çağında yaşamaya zorlanmaktır oysa
ben her gün kendimle çarpışıyorum
ve telefon her çaldığında ömrüm
yalnızca ölüm haberleri bekliyor
sanki sararmış yaprakları bir o toplayacak!
Halim ŞafakKayıt Tarihi : 19.8.2002 02:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)