zaman aldı nefesimi orta yerine buyur etti
ne çiğ ve ne ham
ne de deminde sözcüklerimdeki perde...
hayata yeni bir böcek gibi habersiz
yolları bitişsiz saydım
ömrü yol...
yalnızlığım pazarlıksız
mevsimlerde açtığın boşlukla
ve en çok biriktirdiğim o öğleni
yeniden yeniden yaşayarak biriktirdiğimi
bil...
ben gittiğin temmuzu
hep o öğlen gibi yaşadım
her öğleni gittiğin o temmuz...
"yağmurun dünyaya çeyizi ağaçlarmış" derdin
"sen de bana rüyalarında çiçekler biriktir"
şimdi kalbime her öğlen temmuzlar ekiyorum
her temmuz öğlenler
gelirsen burdakileri sana
gözlerimi hiç yummadan biriktirdiğimi
bil...
yumarsam temmuzları yırtık
zaman bohçamı öğlenlerimle yamalayıp
diğer sana geleceğimi...
gitmeler sonrası bir aralık ömür
acı dingin
ne konuşsam adını saklamak zorundayım
kuşlardan utanıyorum
ağrılar kenarına çömelip
bu büyük yalanıma
bulanık mevsimler bulabiliyorum ancak
şehirler birbirine girmiş üstelik
gün batımlarına geriye doğru bir yolculuk
hiçbir eve yakışmıyor ruhum
ve her anımsayışımda değişiyor gidişin
demek bir tek gidişine uyuyor uyumsuzluğum
huysuzluğum...
sana açtım
doymuyorum
sana açtım
açıyorum
biraz önce toprağa ve göğe saldığın kokuda
içime düşen ilk ve son korkuda
ağlıyorum
doğmuyorum
seni unutan her anın hesabını
kendimi unutarak sormadan gelmeyeceğimi
bil...
"dünya bekleme yeriymiş be Çarli
tek görünmez adam da sen değilsin
beni hiçbir yerde bulamazsın
beni rüyalarında
çocukken ara
üzerinde ilk sabahlardan bayramlıklar olsun
ceplerini ayçiçeği kırıntılarıya doldur
ayakların çıplak olsun
saçın alaburus
annene nereye gittiğini söylemeyesin
sırlarımızı çocuklarla paylaşabilirsin
başucumda mat yeşil gözlerime sabırsız
yine beni uyandırmayasın
uyanmazsam ağlamayasın
sen de bunu bil..."
"mevsim takibinde yorulma
caddelerde yalnız insanlar ara
şiirlerini onların okuyacaklarını düşünerek yaz
kaldırımlar cılız yağmurlara kalınca
çık sokaklara...
sobanın üzerindeki
portakal ve elma kabuğu kokusuna tut yüzünü
içine hep kar kokusu çek
son akşam üzeri denize bakıyormuş gibi bak
öyle içten söyle ki dağlara sözün geçsin
bitmeyecek bir yol yok bilesin
ölümü seninle paylaştığımı bil...
paylaşmayı yaşa
bitmeyesin...
paylaştır ve adımı unut
soğuklar başladı deme hiç
önce kitaplara sığın
üşümezsin
ağlamazsın
özlediğin bir sokak hep olsun
musluğa birlikte ağzını dayadığın
arkadaşlarından öğren
bulutların gölgesinde kimsenin yerini
kapmayasın...
ayrılık kavuşmanın bir rüya öncesi
beklemeye başlayacağın anı düşün
dünya bekleme yeriymiş be Çarli
gelmeye gittiğimi bil..."
Kayıt Tarihi : 17.9.2015 02:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/09/17/carli-nin-bekleme-yeri-mevsim-takibi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!