Bir kitabın sayfalarında rastgele dolaşırken seni ve beni okuyordum. Adını koymayı bilemediğimiz ama varlığını hep hissettiğimiz gerçekleri ve duyguları. Satırlarda geçtikçe zaman, seni daha çok özlediğimi hissettim. Gözlerim aşiyan ziyaretlerinle buğulanırken bir acıydı hissettiğim burnumun direği sızladı resmen, beynimin içine kadar işleyen bir acıyla. Ölümden geri sayıp, doğumumdan sonraki çocukluğuma geri sayan adımlarla yürürken çaresizlik duygusuydu içime oturan ve aylardır oturduğu yerden kımıldayan. Her kıpırdayışında zehir uçlu dikenler gibi ruhuma batan. Kitapta dizilmiş satırlar “kimseye zarar vermeyen kendimi yaşadığım bir hayat”ı anlatırken ömrümü çepeçevre örmüş hayatın verdiklerine karşılık benden aldıklarıyla hatta hiç vermedikleriyle yüzleştim. Özgür gibi yaşadığımız bu dünyada bir kafesteyiz, ölmeyecek kadar beslendiğimiz ama asla güçlenmediğimiz. Hayatımın üzerinde çizdiğim resimleri adsızlıktan ve griden sen çekip aldın yıllar sonra ve sen şimdi ne kadar uzaksın bana. Her an ruhumdaki akış gibi, ciğerlerimdeki soluk gibi yaşıyorum seni, beynimden geçen her düşüncede, içimde hiç dinmeyen fırtınalarda hep izlerin, hücrelerin var. böylesi bir yakınlığa rağmen uzaklığın, çaresizliğimin adı. Uzaklığın. Ben de hep yarım kalan, asla tamamlanamayan, hep için için yanan rengini, sıcaklığını, varlığını gri küllerin altında saklayan duygularımın adısın sen. Seninle içilmemiş bir fincan kahvenin, yürünememiş yolların, sabaha varmış karanlıkların, çıtır buğusu üzerinde bir ekmekle kapımı çalamadığın günlerin ahı var sessizliğimde. Seni anlattığım, senden korkmadan bahsettiğim seni canım diye çağırdığım günlerin hayali hala içimde yaşıyor. Kaderin, kadersizliği pay biçtiği ömrümde her geçen gün kan kaybetse de çaresizlik bir kaya gibi üzerinde onu ezse de henüz hala yok olmadı. Garip bir duygu bu. Ömrü biçilmiş bir hastanın ümitsizliğinde ölüme yakınlığını hissetmesi kadar gerçek ama ona rağmen korkuları kadar ayakta, dimdik. Tüm anlamsızlara varlığınla anlam getiren sen, çaresizliğin adı olan sen, kendimle buluşmalarımın ve kayıplarımın sebebi sen.
Su Eda GümüşKayıt Tarihi : 22.2.2007 03:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir olmaktır, iki bedende bir ruh..Tebrikler gönül dostum.Bu harika yazılarınız için teşekkürler.
SÜPER YAZILIM....SAYGILAR........
TÜM YORUMLAR (3)