Çapraz Dokuma Şiiri - Yorumlar

sevgili Aynur, kadın yazarlarda uzun zamandır aradığımı, yazmış.
kenar-köşe dolaşan biri galiba. yani sanatçı.

sevdim ve ekilendim. sanırım biraz oto-sansür var.
diyeceğini balyoz gibi indirecekken,kasıvermiş kalemini de, sembollerle- anlatımların köşeleri çarpıvermiş birbirine.
demek istediğini tam diyemediği gibi, dediklerinin aşırıya kaçtığını düşünerek, biraz da gönül almış.
yumuşatmış.

kutluyorum. kucaklıyorum.
duygu ve düşüncelerini kuralsız ve sınırsız savurabileceği günler diliyorum.
i .durmuş

Bu sevişmelerin ütopyası… Bütün sevişmeler öncesi yaşanan… Ve hiçbir zaman gerçekleşmeyip, hep bir sonrasını hayal ettiren… Bence olması da gereken… Final gibi, tek ve son ise, bir dahası yok ise, kim ister…
Her seferinde ölmeli insan… Sonra öldüğünü unutup, yeniden ölmeyi istemeli…

gel ''şiir'' olalım demişsin , sanki şiirin bitmesi zirve anı !

mükemmle bir birleşim olmuş !

hani suya yağı döksen karışacaklar !

Sevgili Ateşinsesi Temel Kurt,
Beş parmaklı el açılmış, parmakların kıvrım boğumlarındaki çizgiler en anlamlı mürekkeplere bandırılmış kalemle çizilmiş, gökyüzüne doğru dönmüş, bir antenden yayılan enerjiler gibi.
Hadi aç ellerini, avuçlarına yeniden bak.
Gönlünden ellerine dökülmüş şiirler gizlenmiş.
Yum avucunu şiirler üşümesin.

Tebrikler güzel şiire. Sevgilerimi yolluyorum.

Kesişimlerle çoğalıyoruz...

Geldim,okudum ve şiirin bir dizeyle seviştiğini gördüm.Dize şu:

Şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin


şiir nasıl bir sevişmeden dem vuruyor..Aslında tek dizesini alarak daha belirgin yapacaktım kesişmeyi..Ancak kıyamadım ve bütününü koyuyorum şiirin..

Çünkü çok yakışıyorlar birbirlerine...

Yıldızların Uzaklığına Övgü

Kargaşa. Anılacak günlerim olmadı mı benim? Ayaklarımın korkusuzca çiçeklendiği, silahıma yapışıp sabahın serinliğini beklediğim, kuzey gemileriyle sağır olduğum günler, sepet örmeyi unuttuğum günler olmadı mı? Ey geceyi ve kahverengi bir düzeni taşıyan ellerim! Yüzümün uğultusuyla şaşırtın beni. O karanlık ormanı yangına vurun. Çünkü ben de kaçarken ardımda kalanları yakıyorum. Ama iyi biliyorum yıldızları, ama yıldızların tanrıların da üstünde parladıklarını, anılacak günlerimin gitgide yokolduğunu biliyorum.

Kargaşa. Ve kolayca yıkılan inançlarım benim, benim en sağlam, en dağınık ellerim. Sabahı nasıl tetikte bekliyorum. Şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin. Ve onarıyorum nasıl hızla kendi gücümü. Nasıl bir soylu boşluğa çılgınca kanayorum. Ey yangınlar artığı! Her yangından arta kalan bir şey, her yangından arta kalan gerçek şey

çoğalt beni.

kalbinin şafağına


ne karanlık bu yol dedi küçük yıldız
ay sandığı annesine
annesi hemen bir beşik oluverdi hilal kılığına bürünüp
tüm karanlıkları salladı o gece
özgürlük uyusun diye
mışıl mışıl
t.kurt

temel kurt vaktiyle bu şiiri yazmış,aradan çok vakitler geçmiş gelmiş bu şiirin kapısında durmuş.
ilk okumasında gecede hiç yıldız yokmuş,ikinci okumasında şehirde trafik sol şeritte kitlenmiş korna sesleri ne yaman aman aman aman,üçüncü okumasında gece yıldızlarla dolmuş,in cin uyumuş...

aragonun mutlu aşk yoktur şiirini anımsadım,özgürlük yoksa aşk yok değil mi?

ben bu şiiri çok okurum,onlarda çok okur(serçe parmaklarını bilenler...)

sevgiyle

Virgülün peşine takılıp
Takacaksın kafayı
Mürekkebin terim
Terin izdüşümüm olacak
Tek hecenin yeri için
Yalanacaksın soluk soluğa
............................

Yazıyla sevişme böyle bir şey sanırım...Sevgiyle kutlarım...Nurdan Ünsal

tebrikler...saygılarımla...