ben düşmedim çelik demirlerin üzerine,bir aşk sapladı yüreğime
sağa sola çevirdi,ne damlalar döküldü parlaklığında,
sevgim dengesini yitirdi....
bir zamandan sonra üzülür suya atılan taşların halkaları,
yayılıp kıyıya vardığında kaybolan merkeze geri dönemezsin...
oynak mevsimlerin hazanında başımı esirgemem yağmurlara,
utançla genişleyen zihinlerin renklerinde solarım,
kurnaz ve uyanık aşkların hedef tahtası olur yüreğim,
ateş bile üşür düşman süngülerinin soğukluğunda,
işaretlenmiş duyguların üzerine saplanır şerefsizlikler,
üfleyecek mum kalmaz gözlerin neferinde....
kemirilen saatleri geri koyamazsın kadranına,
yakılan kelimelerin canını acıtabilmek için ruhlarına vurursun kılıçları,
çelik bile dayanamaz aşk çığlıklarının satılmışlığına,
paylaşımların arkasındaki dar ağacını kör kalpler göremez...
pandora değilim;
sevgileri cehenneme çevirecek kutuların anahtarını döndüremem,
merak ettiğim her şey kalbimde saklıdır...
uzun ağaçlara yüzünü kaldırdığında,
ardındaki gökyüzünün maviliğinde kaybedebiliyorsan yanaklarını aşıksın,
ben hiç bir yaprağı göremiyorum senden beri,
soluklandığım dallarda kaldı nefeslerim,
al olmuş bağrımdan dökülen ter damlaları,
nabzı yok kalbimin aklımdan yuvarlandığından beri....
hiç bir şey saplanmadı kılıçlar gibi yüreğime senden başka,
ırmağı dinlendirilmiş yatakların boşluğundayım,
içi bıçak dolu suları döktün üzerime,
sensizlik akar darbelerin her yerinden,
kesiklerin arasına konacak kelebeklere hasretim,
anlamıyorum çoğalan kırık özlemlerin kahpeliğini....
zırdeli,dengesiz aşkların yosma ayrılıklarına,
suç unsuru taşkil edecek unutkanlıklar vermedim,
çiçek demetlerini kutlama konfetilerinden saymadım olmadığında,
yüreğe çakılan manzaraların bulutlarında dolaşan iki can,
besmelesiz öpmedim ki ben alnından seni....
iki uçurum arası boşluklara bırakırken canını,
her kaya açar kollarını sarmak için,
kanla dövülen kıyılarda yırtık sessizlikler dalga olur,
çakıl taşları bile büker boynunu aşk karşısında.....
buz yanığı gözlerine bakır sarısı anlamlar bıraktım,
dokunmaya ciğer eziklerim eşlik etti,
ben çok hoyrat sevdim seni,
kemiklerimde çekilecek ilik kalmayıncaya kadar bakabildim....
çaprazlama asılan kılıçların simgesini koydum aşkımın üzerine,
biri sen,
diğeri ben,
değdiğimiz noktada kestik birbirimizi.....
Mustafa Kemal Erdoğan
Kayıt Tarihi : 12.3.2018 21:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Kemal Erdoğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/03/12/capraz-7.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!