Kitap fuarında o günün de sonuna gelinmiş ve ziyaretçiler stantların önünü boşaltmış ve fuar binasını yazarlar, kitaplar ve görevlilerle baş başa bırakmışlardı.
Adam, ülkesinde en çok ilgi gören yazarların başında geliyordu ve bu fuarda da, katıldığı diğer tüm etkinliklerde olduğu gibi standının önünde uzun kuyruklar oluşmuş, kitaplarını imzalamaktan kolunu kaldıracak hali kalmamıştı.
Ellerini, başını öne eğmeden imza atmak alışkanlığının ağrıttığı boynunda birleştirip parmaklarını ensesinde birbirine kelepçeledi ve başını geriye doğru atıp vücudunu esnetmeye çalıştı.
Sonra masasındaki kilitli çekmeceyi açıp göz ucuyla içine baktı. Çekmeceyi nerdeyse tamamen dolduran kitap satış hasılatı kağıt paralar, yüzünde gizlemeye çalıştığı bir gülümseme oldu.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Ne güzel demişsiniz
dilinize sağlık
beğeni ile okudum
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta