Cansıkıntısı melekleri Şiiri - Yorumlar

Cevat Çeştepe
1210

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

/Duvarın üstünde iki kedi. Biri uyurken diğeri önce güneşe bakıp sonra yumuyor gözlerini. Ben de öyle yaparım ne zaman güneşe baksam. Bir anlık dahi olsa hemen yumarım gözlerimi. İçime dolan güneş ışıkları içimde kalsın, yüreğimi sarsın, ısıtsın, dışarı kaçmasın …………………../

ardımda dünleri yakılmış bir köy duruyor, yarınları bilinmeze saklanmış
ben boş peronundayım istasyonun, rayları hiç tanımadığım otlar sarmış
gelmeyecek treni beklerken gözlerim, yazdığım her şiire ayrı ağlıyorum
içimden istim buharlarını boşaltırken sanki daha çok karaya vuruyorum
derken bir silah namlusundan yükselen, kanat sesi doluyor kulaklarıma

Tamamını Oku
  • Gökmen Yılmaz Erdem
    Gökmen Yılmaz Erdem 21.04.2009 - 09:05

    ama görüyorum ki şimdi, bir rüzgar bile esmiyor ki çıkartsınlar seslerini
    yağmur yağıverse birden damlası yeşil yaprak, içinde bir hayal çırılçıplak
    orman böyle doğurur bereketi, her nefeste dans eder gibi gözlerden uzak..

    ***

    Evet bu dans edişi yok mudur, mutluluğun şarkıları burada başlar, pürdikkat dinledikçe...

    Sevgili Cevat Üstadım, huzur veren kalemin eksik olmasın derim : )

    Saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Derya Çetinkaya
    Derya Çetinkaya 21.04.2009 - 08:35

    Hikaye tadında çok güzel bir şiir okudum kutlarım

    Cevap Yaz
  • Müzehher Evcim
    Müzehher Evcim 20.04.2009 - 22:15

    yüreğinize sağlık.harika dizeler,kutlarım...

    Cevap Yaz
  • Rengin Alacaatlı
    Rengin Alacaatlı 20.04.2009 - 21:54

    Yüreğini siper et. Güvenlik içerisinde olursun. 'Yoruldum' deme sakın.

    Göğsüne yüreğinden başka muska takanlar yorulurlar.

    Göğüs kafesin acıdan bir mengene gibi yüreğini sıktığında, aşk var mı, ona bak.

    Varsa eğer, aldırma, dağlar gibi gelsin. Çünkü aşk, acıyı hayata dönüştüren bir iksirdir.

    Acıya aşık olanların 'Ey tabib elden gelirse yâremi gel emleme… Yar elinden gelmedir bu yâreyi merhemleme…' diyenlerin sırrı burada yatmaktadır.

    Bu sırrı bulanlardan biri, sevdanın başöğretmeni öyle demiyor mu: 'Ben hüzünlerin Peygamberiyim.'

    Aşk varsa eğer, sen değil dağlar sallansın.

    Acıyı aşkla bal eylemeye bak. Sür merhem diye yürek yaralarına, hayalinin ve umudunun kırık yerlerine, içinin Karacaahmed'e dönmüş bölgelerine.

    Aldırma hainlere, ihanetlere. Onlar acıyı aşka dönüştürmemiş zavallılardır. Onlar, muhteşem acılara pespaye sevinçleri tercih eden aşk sefilleridir.

    Unutma, bin sevincin vermediğini bir acı verir. Acını, aşkın santralinde bitimsiz bir enerjiye dönüştürmeye bak. Hatırla ki yürek yürek nükleer güç merkezidir. Seven ve inanan bir yürekle hiçbir atom santrali boy ölçüşemez.

    Bil ki, umuttan söz ettiğin her dem aşktan söz ediyorsunuzdur. Çünkü umut aşkın çocuğudur. Aşksız umut, plastik bebekler gibidir; oynar, eskitir ve atarsın.

    'Umudum tükendi' deme, doğrusunu itiraf et, aşkının tükendiğini…

    Sahi, aşk tükenir mi? Evet, eğer ölümlüden, ölümlüye ve ölümlü adına ise tükenir.

    O, aşk suretinde görünen tutkudur. Tutku tutuklar, aşk azad eder. Bir duygunun aşk mı tutku mu olduğunu anlamak istersen, rengine bak.

    Rengine bak, kara sevda mı, ak sevda mı?

    Sevdanın karası köleleştirir, akı özgür kılar. Özgür kılan aşka muhabbet denir.

    Muhabbet, yüreğe düşmüş bir tohumdur; 'her başka yüz dane veren yedi başak' gibi, yediverendir o.

    Muhabbet insanın harcadıkça çoğalan tek sermayesidir. Herşey harcadıkça tükenir, muhabbet asla. Muhabbet müebbeddir.

    Üzerine üzerine gelen karanlığın kara yüzlü, kara vicdanlı, kara güçlerini, aşkın siperine sığınarak püskürtebilirsiniz. Onlar kaybettiler, onlar nefretin eli kanlı temsilcileri… Sen kazandın, çünkü sen aşkın cephesinde yer aldın, aşkın ve aşkının.

    Hesabını yaparken tarihi unutma, coğrafyayı unutma. Acıyı unutma, sancıyı unutma. Melekleri, Sakarya'yı, Nil'i, Tuna'yı, Fırat'ı, Dicle'yi unutma.

    İstanbul'un, Kahire'nin, Bağdat'ın, Şam'ın Mekke'nin çocukları olduğunu unutma. Senin kara, sarı beyaz kardeşlerin olduğunu, yüreğinin Asya, Afrika, Afrika, Avrupa, Amerika taraflarının olduğunu unutma.

    Fakat, hesabını yaparken kesinlikle şöyle başlamalısın:

    'Elde var aşk'
    (alıntı)


    SIKINTILI ZAMANLARA DÜŞEN BİR NEFES SAF OKSİJEN GİBİ BEYNİ DİRİLTEN, DÜŞÜNCEYİ DİNGİNLEYEN, YÜREĞİ DENGELEYEN ŞİİRİ UMUDUN SAKLAMBAÇ OYNAMAYI TERCİH ETTİĞİ TARİHİN BU SAYFASINDA TÜM ÇOCUKLARA ADAMAK GEÇİYOR DENİZLERİMDEN. BİR TUTAM İNANÇ, BİR BAĞ UFUK VE BİR AVUÇ SAYDAMLIK KARIYORUM PERİ TOZUYLA BULAMAK İÇİN MELEK KANATLARINI...

    GÜNEŞ İÇİMİZDE, İSMİMİZDE, İZİMİZDE ŞAİRİM...

    SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

    Cevap Yaz
  • Fikret Kemal
    Fikret Kemal 20.04.2009 - 20:46

    Sayın Çeştepe hocamın şiirleri için fazla söze gerek duymuyorum.....usta işi bir şiir daha işte....kutlarım...saygılarımla..

    Cevap Yaz
  • İnci İnceer
    İnci İnceer 20.04.2009 - 20:09

    Çok güzeldi, şiir okumanın keyfiydi, sizi okumanın ayrıcalığıydı Sayın Cevat Çeştepe. Kutluyorum içtenlikle.

    Cevap Yaz
  • Şükrü Topallar
    Şükrü Topallar 20.04.2009 - 18:40

    Çocuklar,kuşlar,otlar saflığın,dürüstlüğün ve dostluğun simgeleri.Beraberce Usta'nın kalemiyle umuda yolculuk.Ustam kutluyor,saygılar sunuyorum.Şükrü Topallar
    .

    Cevap Yaz
  • Ünal Beşkese
    Ünal Beşkese 20.04.2009 - 18:08

    Şiiri okuyup,yumdum gözlerimi bir an,yokuşsuz yolların sadece denizler olduğunu unutmamak için.
    Şiire (tüm şiirlerinize) alkışlarım ve size saygılarım var Cevat Bey,yeni şiirlerinizi de okumak ümidiyle...
    Ünal Beşkese

    Cevap Yaz
  • Nursen Ateş
    Nursen Ateş 20.04.2009 - 18:08


    /Gölgeleri yelkenlerden güverteye düşen iki martı. Nasıl da kıskanarak izliyorlar şarabın ısıtamadığı gecelerde, sevişerek kaynamaya bırakılan yalnızlıkları. Karanlık ve çılgın mavinin tam ortasında dalgalanan bir yeşil vals gibi, ben izlerken seni neden bulut rengine dönüyor gözlerim………/

    kolay olmadı çocuk yüreğimle, çizmek deniz resmini ve üstüne bir gemi
    baharat korsanlarının masalını dinledim, ne zaman alsam elime kalemi
    anlatmadılar bana yaşamda yokuşsuz yolların, sadece denizler olduğunu
    dalga boyu atılan her kulaçla, yarının içinin bugünden umutla dolduğunu
    şimdi bak canımın içi gökten iniyor ufkumuza, kanat takmış bir ıssız ada
    sıkıntılı zamanları biz yaşayalım ki, yarının aydınlığı kalsın çocuklarımıza..

    bir çocuk, bin çocuk, milyon olup kanat takıp uçuyoruz
    güneşe bakıp bir an, gözlerimizi yumuyoruz.

    *****UMUTLARI TOPLAMAK YENİDEN****

    DİZELERİNİZİN İÇİNDE
    MUHTEŞEM BİR YOLCULUKTU YAPTIĞIM,
    AÇIK DENİZLERE...
    KAPILIP DUYGU SELİNE ,
    AÇTIM ELLERİM BEKLİYORUM,
    YAĞACAK UMUT YAĞMURLARINI,
    BELKİ DİYE !!!

    KUTLUYORUM SN. UZUNGEMİCİ...
    KALIN SEVGİYLE...

    Cevap Yaz
  • Dinmez Er
    Dinmez Er 20.04.2009 - 17:30

    Ben, içimizdeki çocukları dışarı çıkaramıyoruz bir türlü diye hayıflanıyordum. Hani çıkarıpta sizin gibi afişe edebilseydim...Neler olurdu neler... Gördüm ki cansıkıntısı meleklerinin yardımlarıyla bir değil milyon kanatlandırıp uçurmuşsunuz.Ne mutlu size ve yüreğinize...D.E.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 90 tane yorum bulunmakta