/Duvarın üstünde iki kedi. Biri uyurken diğeri önce güneşe bakıp sonra yumuyor gözlerini. Ben de öyle yaparım ne zaman güneşe baksam. Bir anlık dahi olsa hemen yumarım gözlerimi. İçime dolan güneş ışıkları içimde kalsın, yüreğimi sarsın, ısıtsın, dışarı kaçmasın …………………../
ardımda dünleri yakılmış bir köy duruyor, yarınları bilinmeze saklanmış
ben boş peronundayım istasyonun, rayları hiç tanımadığım otlar sarmış
gelmeyecek treni beklerken gözlerim, yazdığım her şiire ayrı ağlıyorum
içimden istim buharlarını boşaltırken sanki daha çok karaya vuruyorum
derken bir silah namlusundan yükselen, kanat sesi doluyor kulaklarıma
Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi,
Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi!
Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular,
Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi.
Üşüştü birer birer çakallar üzerime,
Üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime.
Devamını Oku
Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi!
Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular,
Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi.
Üşüştü birer birer çakallar üzerime,
Üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime.