İki serçe indi önce
Dönüp telaşla yanıbaşında
Yaktılar ağıdını
Bulutları çağırdı
Uğuldayan rüzgar
Yağmur yıkadı
Seni anıyorum
Kaybettiğim o yerde
Haykırırken soğuk duvarlar
Bir deli rüzgar mateminde
Yüzüme çarpılıyor yokluğun
Ve ben demir kapıda susuyorum
Bir pencere gördüm, ardına kadar açılmış
Aynasında gözyaşları, belli ki kullanılmış
Etten duvarlar ortasında öyle suskun
Ruhum gibi kuşatılmış, yüreğim gibi acıtılmış
Bir pencere gördüm kaçışım, kurtuluşum
Kim bu siz olduklarını söyleyerek susanlar
Uyurken insanoğlu alacakaranlığın koynunda
Kuşların çığlıklarını çaldılar gökyüzünden
Ve de rüzgarların türküsünü pencerelerden
Bir şu cesur korkuluk kaldı kargalarla sövüşen
Bir de böceksiz bir çiçek
Bir şiirdi sensizlik
Loş sokaklarda okuduğum
Mısra mısra büyüyen
Ve adım adım yürüyen...
Bir asma dalıydı sensizlik
İşte yine ben geldim
Selamını getirdim hasret kokulu çiçeklerin
Cemre cemre düşüyorum yürek bahçene
Baharın gelsin, üşümesin diye kardelenlerin
İşte yine ben geldim
Son sığınağımdı gözlerin
Solmayan bir bahar bahçesi
Ruhumun cenneti
Beklerken pınarlarında arınmayı
Kader kitabında okudum
Yokluğunla yaşamayı
Kral mezarlarında günbatımı
Dazlak tepelerine gece doğmuştu
Çiçekler uyumuştu yürek bahçelerinde
Söyle Amasya Dilek'im nerede
Yandım savruldum daracık sokaklarına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!