(1963 -Urfa) Hayatın tamamı: Bir nefeslik...
Ağlayan gecelerin her nefesinde bir ses
Der ki; Sabahlar neden hasta doğar üstüme
Neden cinnetler böyle sarı benizli olur
Neden çıksın dediğim can çıkmıyor inatla
Der ki; Sabahlar ile sabırlarım asıldı
Neden sesime gelmez, uzaktan bakar herkes
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
canım yalnızlıkta aslında o kadar kalabalıkdır ki insan hayal dünyamızda yüzlerce dostlarımız vardır hayal dünyası olmayan düşü olmayanlar asıl yalnızdır....yalnızlığımdaki kulağımı çınlatmayan kalabalığımı seviyorum....ihanet etmiyorlar ve acıtmıyorlar....hüzün sarıya çalsada ölüme beyaz gülümseyeceğiz çünki biz varız....yoksul yoklar düşünsün onların hiç rengi olmadı.....kutlarım hüzün sarısı beyaz şiirini sevgilerimle
Çok hoş bir şiir
yürekten tebrikler
sevgilerimle
Çok hoş olmuş.
Tebrikler...
Ey canların belası, ey tükenmeyen illet
Yetmez mi bunca cefa? Yeter! Yakalardan düş
Tebrikler üstadem.Her zamanki gibi harika bir şiir okuttunuz.
Canların belası....can yaktı,hüzün gönderdi yüreğe...Kutluyorum Sevgili Saadet.
Sevgimle
Sevgili Saadet hanımefendi;
Gözlerime değdikçe canların yalnızlığı
Duvardan ayna düşer, sessizliğimden çığlık
Sıla diye gurbete hele düşmüşse bir can
Her geçen otobüse hesap sorarım bir bir
Hani bunun sılası umudu nerde diye
Ellerimde can verir gecenin kansızlığı
Yazan yüregi ve kalemi kutluyorum.Mutluluk yüreginizden tebessüm yüzünüzden asla eksik olmasın..Saygı ve kalbi muhabbetlerimle...Sezai Binici/umut_adam/Erzurum
Ey canların belası, yalnızlık denen illet
Yetmez mi bunca cefa? Yeter! Yakalardan düş...tebrikler Saadet hanim
yeni şiirinizi begendim..bir kaç kez okudum....her yazdıgımız şiirde bir adım yol almamız esas olan.....binlerce kez yazılmakdan ve tekrarlanmakdan bayatlamış sözleri birde bizim agzımızdan yenilemek degil diye düşünüyorum...şiiri beğendim başarılar....
Gönül yalnızlıklara kanamaya görsün .Kanın rengi değişir nefes küser kendine hüzünün çürükleri dolar gözlere . Yalnızlık gemisi biz gönülden sevenlerden yürekten gezenlerden uzak dursun..Kutluyorum güzel şiiri ve şaireyi...Sevgi ve saygılarımla....atıl kesmen
Hüzün köleleridir yalnızlığa aşıklar
Önlerinde ölürler gece yüzlü camların.....Yalnızlığa aşık olmamanız dileğiyle Gözlerinizdeki pınarları kurutmayın onlar sevinç için akacak günü bekliyorlar unutmayın... çok harika bir şiir olmuş kaleminize ve yüreğinize gerçekten hayranım okudukça daha çok tadına varıyorum.Sevgilerimle:)
Bu şiir ile ilgili 26 tane yorum bulunmakta