Ruhsuz bir kalp taşıyorum,uzun zamandan beri...
Umrunda degilim,hayalime bile gelmesi ne kadar etkiliyse,her gün görüyorum,göz göze...
Ve her defasında öldürüyor kendisi beni, feda ediyor hayallerimi kendi mucizelerine.
Halbuki böyle olmamalıydı, hayallere inanmayanlara mucize beklemesi, herseyi silbaştan yaratmayı deniyor... Girdaplarla dolu bir şehir, loş bir karanlık ve havasızlıklar boğuyor beni.
Dört duvar arasında, zindanı anımsatıyorsun.
Nasıl bir denklemsin, kapalı bir kutu gibi muamma.
şimdi,sadece yokluğuyla avunuyorum, herşey rağmen,özlemiyle geçiyor gecelerim.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla