__en güzel nakışını vururken kanatları
gökyüzündeki kuşun
delip geçti yüreğimi bakışları
sanki birer kurşun__
fildişi kulemde yapayalnızım
ay ışığı vuruyor gözyaşlarıma
teninden dökülen gül yaprakları
incecik aşklara yırtıyor beni
yeniden başlıyorum çalıntı bir hayata
acı bir sevinçle damarlarımda
bırakılıyorum yaşamak zorunda
adi bir ihanetti gülüşün
yalnızlığı kundaklara beleyen
kendimden kaçışımın arifesinde,
susamış çöllere vurdum kendimi…
bir sevda!
yıllar öncesinden kalmış
mumyalanmış
yasaklanmış
saklanmış…
hala bayat bir gülücük yanaklarımda
bu bir mucize!
hangi dudağından öpeyim seni
"Ey acımasız acuze? "
kopkoyu bir akşam / nutku tutulmuş /
basit bir intihar bileklerimde,
akşamı piç etti yitik bir hüzün
ben; “ eylül’ü nefes gibi içine çeken”
hep yanlış aşklara savrulmuş...
ve hüzün hüzzam bir şarkıdır artık
(d) eli kanlı akşamlarda ruhuma çöken
esiri olduğum cellat gözlerin
kaç sevdanın ipini çekti kim bilir!
kim bilir kaç ismin yerini tuttu
Sinasos’da akşamlayan zamirler!
Kayıt Tarihi : 18.1.2009 15:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu gülüşü bir kere yaşayan asla unutamaz :(
bir sevda!
yıllar öncesinden kalmış
mumyalanmış
yasaklanmış
saklanmış…
hala bayat bir gülücük yanaklarımda
bu bir mucize!
Çok güzel dizeler okudum günün şiiri olmayı hakeden bir şiir kendinize has bir yazım tarzınız var tebrik ediyorum sayın çelik
TÜM YORUMLAR (31)