Ah cânım Akdeniz,
Suları berrak deniz.
Kayalara vuran sus sesleri ile,
İnsanı efsunlayan deniz.
Sahilindeki taşlarda,
Binlerce çocuğun neş’esi var.
Kızgın kumlarında,
Saf bir huzur var.
Duvar gibi dağlarında,
Türk’ün silinmez izi var!
Toprağın bereketli,
Suyun temiz.
Dağlarının heybeti,
Çamlarının yeşili,
Çiçeklerinin renkleri,
Gemilerinin sancakları, bayrağın alı,
Gökyüzünün kızıl tanı,
Duymayan yoktur güzelliğini,
Şanını…
Roma’nın da beşiğisin,
Türkeli’nin de
Sevgilisisin yiğitlerin de,
Ulu Gazi’nin de.
Her adım tarihî burada,
Bir yere toplanmış gibi,
Tüm dünya medeniyetleri…
Tarihi okuduk mozaiklerinde,
Barışı gördük Antakya’da.
Tabiat ananın tablosu gibiydi,
O falezler, sahiller hâlâ aklımda.
Narenciyeler karıştıkça çiçek kokularına,
Maziye bir kapı açılıyor sanki asumanda.
Karanlığında, aydınlığında pırlanta misali,
Hırçın dalgalı, hayat dolu bir denizin var.
Gök daha canlı sanki,
Her çalınan nota daha dokunaklı.
Ruhundan yoğurulmuş gibi her eser,
Anlam denizinde yıkanmış gibi her anı.
Teknelerin, vapurların kornaları
Yankılanır duygularıyla yıkılmış bina enkazlarında.
Gençliğin tüm umutları,
Çarpar insanın kulağına şarkılarında.
Tüm bu duygulara, fikirlere ev,
Bütün zihinlere huzur,
Medeniyetin inciden kolyesi,
Gümüşten tacıdır Akdeniz.
Kaan Tekin 2Kayıt Tarihi : 28.4.2025 21:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!