Caner Kaçan Şiirleri - Şair Caner Kaçan

0

TAKİPÇİ

Caner Kaçan

kimimiz içinden geçenleri gözyaşıyla anlatır, kimimiz kağıt kalemle, kimimiz tek cura sazıyla anlatır. Kimimiz feryat eder, karşısındakini mest eder, yüreğinden süzülen ağıtlarla.

Devamını Oku
Caner Kaçan

Bir farenin çöplerden umutla yemek bulma heyecanını yaşıyorum içimde, geçmişi kurcaladıkça umut yerine hüzün kokusu alıyorum. Karşımda duran insanların bana karşı olan boş bakışlarını görüyorum onların içlerindeki yokluğumu hissediyorum, ben onlar için varlığın eskittiği boş bir liman mıyım, pas tutmuş, çürümüş, yok olmuş, biraz zamanlar o limandan neler geldi neler geçti, kimler kimler yükünü bıraktı ve gitti. Şimdi o liman zaman geçtikçe ölüyor çünkü unutuluyor. Belki günü geldiğinde hatırlanır varlığım, o gün ne sen duyarsın ne ben buradayım. Saatlere baktığın her an o saatlerde ömrümü eskittim, saniyeleri saydığın her gün ben o saniyeler içinde boğuldum günleri saydığın her anı toplasan senin parmaklarından fazla karanlığa hüküm yedim, verdiğin her aya ben asırlarımı sakladım, uyuduğun her gece ben sigaramla uyandım, güneşin sıcaklığını hissettiğin her sabah ben soğuktan üstüme bir mont attım, senin yürüdüğün yollarda ben yüreğimden izler bıraktım, senin güldüğün yerlerde ben gözyaşlarımı denizlere boşalttım, senin içtiğin yerlerde ben önünden geçen sarhoş adamdım, senin varlığımı hissetmediğin kalbinde ben yokluğunu urganım yaptım. şimdi sana söylüyorum umutla çabalayan fare, senin umutla yemek aradığın yerde benim niye kederlerim dolar taşar yüreğime? İnsanlara güvenme fare, sana verilen yemek bir idam mahkumunun son yemeği gibi olabilir belki inanmaz mısın ? yaşasaydın nasıl dokunurdun bunları söyleyen sözlerime

Devamını Oku
Caner Kaçan

Bu cümlelerimi yazıya dökmekten veya sözlü olarak başkalarına söylemekten nefret ediyorum, sanki şiir yazmak veya bir hikaye anlatmak acizlik edası yaratıyor karanlık dünyamda, daha ne kadar aciz bir insan olduğumu sorgulayamadan bunları yazmamın verdiği pişmanlık ve şu an bu cümlelerimi sana dinletiyor olmamın hüznü var içimde. Düşüncelerimi ve fikirlerimi artık taşıyamıyorum ve de anlatamıyorum. iki zincire bağlı gibiyim, bir zincir beni kendi karanlığına çekmek için kuruntular dolduruyor kafamda, beni ona inandırmaya çalışıyor. diğer zincir benim ellerimde her ne kadar kendimi karanlıktan çekmeye çalışsam da bunu yapamıyorum ve zorlanıyorum, etrafımdaki insanlara baktığımda ruhlarında karanlık göremiyorum, hayatı her türlü mutlu yaşayabiliyorlar kendilerine ait bir yalan bile uydurup ondan eğlenmesini ve de kötüyü düşünmemelerini görüyorum, bu güçlülük mü yoksa korkaklık mı? İnan bunu çok sorguluyorum, gerçeği bulmak için karanlığı mı görmeliyim yoksa hayatı yalandan da olsa mutlulukla mı sorgulamalıyım, bunları düşünmek acizlik midir? Yaptıklarım çocukça mı? Artık hiçbir şeyin cevabını net olarak bulamıyorum. Bunları söylemek bile utanç verici geliyor, sırf bu utançlığımdan dolayı kimsenin olmadığı boş dehlizlerde yaşamayı yeğlerim. Cümlelerimi kafamda toparlayamıyorum sormam gereken on binlerce soru ve bulmak zorunda kaldığım cevaplar altında eziliyorum, her saniye bir soru daha doluyor kafama. Ne yapacağım hakkında fikrim yok, dayanamıyorum bu fikirleri düşünmekten artık zamanımın ve gecemin gündüzümün karmaşıklığı arasında ezilip büzülüyorum. Kimseyi tanıyamıyorum, kimseyi göremiyorum, kimsenin varlığını hissedemiyorum, içten içe yalnızlaşıyorum, kayboluyorum sanki kendimi yavaş yavaş acı çeke çeke öldürüyorum, eminim bunları kimseye anlatamayacağım beni psikolojisi bozuk bir deli olarak görmeni istemiyorum. Günlerdir kendimde değilim mutlu olamıyorum, gülemiyorum, sanki her güldüğümde ruhuma derinlemesine bir diken batıyor, acınmak istemiyorum acımalarını istemiyorum. Neyi yediremiyorum içimde bilmiyorum, her şeyin farkındayım ve bunlar canımı yakıyor. Kendi bedenime yabancılaşıyorum, sevdiğim kızı yabancı olarak görüyorum onu tanıyamıyorum, kime nasıl davranacağımı bilmiyorum. Kimi nasıl hissedeceğimi kime nasıl hissettireceğimi bilmiyorum. diyorum ya acizlik yaşıyorum diye yaşamın verdiği acizliği boynuma kolye yapmış bekliyorum. Varlığımın yokluğunu hissediyorum ama yetişemiyorum. Kendi kurduğum odaya yabancılaşmışım yatağım gurbetim olmuş tekli koltuğumda uyumaktan başka çarem yok. Kendimi ilk kez bu kadar değersiz ve aciz hissediyorum. İlk defa bu kadar yorgun ve ilk defa bu kadar mutsuz. Sessizliğim yardım çığlığı atıyor, fakat feryatlarım sessizliğimi aratmıyor.

Devamını Oku
Caner Kaçan

en büyük boşluk göremediğiniz karanlık mıdır ? Hayır. En büyük boşluk içinizde dolup taşan karanlıktır

Devamını Oku
Caner Kaçan

anlızlığın üzerime üzerime koştuğunu ve yüreğime okkalı bir darbe indirip beni yerle bir etmesini tahmin edebiliyorum. Kollarım ağır, ayaklarım bir kuş tüyü bile kaldıramayacak kadar bitkin, bedenimin fikirlerimi ve hislerimi taşıyamayacak kadar çürümeye başladığını ciğerlerime batan bıçak darbelerinin sancılarından anlıyorum. Ne istediğimi ve sanırım nereye gittiğimi gerçekten bilmiyorum, kendime bile anlatmaktan korktuğum anıların ve onlardan çıkardığım notları korkmadan sıkılmadan yazabiliyorum artık, bir kalmadı, uğraşım yok, n hevesim eden kendimi bu kadar heba ediyorum neden bir şeyleri başarabileceğimi bilirken kendimi karanlık kuytulara atıp gecenin zifiriyle boğuyorum diye çok düşünüyorum. Ve sonrasında insanları düşünüyorum, onların uğraşlarını ve onların duygularını, her şey sahte geliyor. Ve bu sahtelik o kadar gerçekçi ki bazen ben de aldanıyorum, kitlenip kalıyorum. Nerede bulunur gerçekliğe en yakın acılar, nerede bulunur asıl uğraşın uğraş olmayacağını bilen insanlar? sanırım benden başka kafayı sıyırmış biri yok. Doğru ya en son yalnızlık üzerime üzerime koşuyordu nasıl da hemen unutmuşum ama. Açlığımı hissediyorum fakat açlığımı sigarının dumanıyla dolduruyorum, ki daha çok hızlı yaşansın her şey tok bir karın anlatabilir mi bu içimden geçenleri maalesef hayır. Bu yüzden sevgiye tok insanlar anlayamaz yalnızlığın ızdırabını. Kara bulutlar çevirmiş etrafımı gökyüzü arkada kalmış renkleri kaybetmişim, bulmak imkansız, umut etmek için yukarı bakılır, bir dua için yukarıya haykırılır fakat benim haykırabilecek bir gökyüzüm bile kalmadı, umutlanmaya kara bulutlar engel çıktı, çoğu insan yazdıklarımdan dolayı kaçtı, derdi olanı veya bu denli kendisinden nefret edeni kim sevebilirdi ki? Özür diliyorum. Yaşamın bu denli heyecanlı ve bu denli keyif verici güzelliklerini göremeden öleceğimden dolayı yorduğum kalbimden özür diliyorum. Özür diliyorum, rahatlığın verdiği huzura erişemeden içtiğim her bir sigaranın havada süzülen dumanından özür diliyorum. Özür diliyorum, içtiğim her bir şarabın kadehini kadehlere değil de yalnızlığıma vurup gidenlerin şerefine içtiğim için özür diliyorum.

Devamını Oku
Caner Kaçan

Nereden geldiğimizi bilir fakat nereye gideceğimizi bilemeyiz. Verdiğimiz kararların sonucu ne olur hiç düşünemeyiz düşünsek bile önümüze geleni gelene kadar göremeyiz, seçtiğimiz yollarda mutlulukla giderken bizim tercihlerimiz dışında yollarımızı değiştirebiliriz. Bir yola düştüğümüzde sonuçlarını bekleriz olasılıklarla yüzleştiğimizde nereye gideceğimizden korkar ve geri dönmek isteriz, yarın ne olacak diye düşünmekten kafayı yeriz, kendimizi kaybeder korkuyla yüzleşiriz. Bazı doğrulara geç gelir bazı yanlışlara koşarız, elimizde boş bir valiz. Sadece kendimiz için düşünmeyiz hayatımızda bulunan en nadide insanı düşleriz, o nereden geldi nereye gitmeyi tercih eder. Sonra yürekler ne kadar bir olsa da bedenler ve tercihlerin ayrılığına düşeriz, savunmasız özgürlüğe hapsedilir gelecek günü bekleriz, bir gün gelir yollar ayrılır kalplerde sessizleşiriz, o istese bile biz istemeyiz. İki yüreği düşünerek yaptığımız tercihleri tek tek özenle seçeriz, sonra bir bakarız bir yürek hayatını tekil bir dünyada yaşamayı yeğler ve düşüncelerini kendini düşünerek seçer önü boş bir dehliz. Kim haklı kim haksız bilemeyiz, geride bir kişi kalır o da ya yalnız ya da sessiz.

Devamını Oku
Caner Kaçan


bir kadın tanıdım teninde dolaşır birkaç acı
elleri kan dolu gözlerinde şehvet dolu sancı
tuzağına çekti sorguladı kimdir bu yabancı
daha tanıyamadan bıçağını sırtıma sapladı

Devamını Oku
Caner Kaçan

gören duyan oldu mu beni
aradım durdum deli deli
bak düştüm onca yola
tutamadım bir gonca eli

Devamını Oku
Caner Kaçan

Ey gözlerinde evreni aradığım kadın, verem ettin beni güz yüzlü cemaline aldandım

Bir nefes aldım teninden şifa olur sandım, meğer kederlere buladın, yüreğimi yaktın

Ellerimi kollarımı birbirine bağladın beni öldürmekten başka yol bulamadın

Devamını Oku
Caner Kaçan

KOŞUP DURDU BİR O YANA BİR BU YANA
AĞLADIKÇA KIZIL IRMAK RENGİNDEN UTANDI BAKSANIZ YA ONA
YORGUNLUĞU DOLDU TAŞTI SIĞMAZ AVUÇLARINA
KIRILDIĞINDAN UZAKLAŞIR O YAĞMURLU ORMANA
ONARDI KALBİNİ BİR ÇİÇEK KOKTUĞU AN BURNUNA

Devamını Oku