İnat ettim sana
İnadım sana
İkiye ayrılıyoruz doğada
Dişi ve erkek
Ne hissettiğin önemli değil
Ya dişisindir ya da erkek
Yakışı kalmayan o kadar çok şey var ki!
Haykırmak istediğim yakışıksızlıklar
Nefes uzaklığında yakıştığım
Gözün göremediği uzaklıklarda beceremediğim bir yakışıksızlıktı bizi ayıran
Hayır!
Yalan söyledim.
Kalabalık bir kafede yalnızım. Bunu fark edenler soruyorlar.
-Gelecek olan var mı? Üzülerek yok diyorum. Seviniyorlar buna ve ekliyorlar.
-Sandalyeyi alabilir miyiz? Alın diyorum. Kimse gelmeyecek nasılsa. Gelmedin. Ben hala bekliyorum ama seni. Bir gün geleceksin.
Gelecek misin gerçekten?
Yanacak mı ellerim ellerinde?
Kirpiklerim bırakacaklar mı dans etmeyi damlalarla?
Severim tüketmeyi güzel şeyleri
Çocukluktan kalma bu
Önce güzel yerinden başlardım sonra da kalanını
Kötü bir alışkanlık olarak kaldı
Bir Klimt tablosunda gördüm
Çok sevdiğinden öldürmüş kadınını
Sonra bir haber aldım
Kalbim yerinden oynadı
Çıktı avcuma geldi
İlk karşılaşacağımız o gün gibi oldum
Havaalanı girişinde elimde yeşil kurbağayla beklerkenki gibi
Umut dedim
Ortak geçmiş biriktirip gittiler birbirlerinden haberi olmadan.
Yıllar sonra aynı masaya oturup döktüler geçmişlerini.
Tek bir şapkaya sığdı hepsi; cunku birbirini beklemişlerdi habersizce anlatmak için birbirlerine ve de bulusşnca çok da söyleyecekleri bir şeyleri yoktu şaşırmalarından başka!
🍂hOpe
Sigaralar öpüştüler önce, aradan çıkan alevle diğeri tutuştu
Gün sonra da sahipleri
Oysa ki hiç ummadığımdın
Göğe gelin ettiğim dilek fenerinin ektiği son tohum...
🍂hOpe
Alakalı alakasız bir hüzün çöküyor içime
Biliyor yani, ezberlemiş oturacağı yeri
İnsanlar vardır evinize geldiğinde misafir gibi hissetmezsiniz onu
Öyle işte, öyle bir hüzün bu
Alıştırdı kendini anlayacağın
Bir an mutlu olsam özlüyorum hüznü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!