umutlarimin son yerdeyim şu
an
hasret yagmurlariyla islandigim yerde...
gidiyorum mutlulugu burda birakarak
ve gidiyorum sevgimi senin yanina
koyarak
Bir ses gibi düşer içime sanki gözleri
Karanlıklar göçüp gider o uyanınca
Açmaz olur yüzün döker bir çiçek gibi
Yalnızlıklar şehri sarar o uyuyunca
Kalkar gider tüm dertlerim ırak bir kente
Bu sabah yağmur sonrası bir şehri
Misafir ediyorum penceremde
Saçaklarında geceden kalma sular
Damla damla çamurlar sıçrıyor papuçlarından
Dudaklarında ağlamak istercesine bir titriyor
Bir kız telaşla geçiyor sokaklarından
Gün batarken bir akşam üstü
Bir hüzün kaplayarak içini
Bir rüzgar vuracak saçlarına
Ben geleceğim aklına ağlayacaksın
Dilin varmasada adın anmaya
Dönüp hiç bakmadım, bakamadım sessizliğime
Yuvasız kuşların çırpınışlarını duyarak
Ve hissederek rüzgarı
Ellerimde bir demet kardelen ve nasırlarım
Titreyen ayaklarım ve sancıyan belimle
Gece bir kör kurşuna hedef olup
O GÜNE:
Sende nerden çıktın, zamanımıydı şimdi
Nede güzel geçiyordu vakit, kolay tarafından
Tamda hayata inandırırken yalanlarımı
Neden çekip aldın beni karanlığımdan
Bu sessizliğin akorlarını bulabilir misin..?
Peki bu yalnızlığa bir solo yazabilir misin..?
Bir şey daha var..!
‘Mutluluk’ diye bir parça öğretmiştin...
Sanırım tabları sende kalmış!
Bir ara tekrar öğretir misin..?
Yapabildiğim tek şey susmak;
Her defasında bağırdığım sevgimi
Ve her gece yalnızlığın koynunda
Uyuyakalarak yarım bıraktığım hayallerimi...
Hala çözebilmiş değilim nedenini bu suskunluğun
Belki umut eksikliği belkide korku
Uyuyamıyorum...
Ne zaman yastığıma başımı koysam
Ve gözlerimi yıldızlara diksem
Siyah bulutların arasından çıkıp geliyor
Bir elinde hatıralar bir elinde de bitmeyen sevdam
İşte burada diyor, gidemezsin diyor....
...
İşte bir şiir daha sana bu yürekten...
İşte bir sitem daha!
Artık yeter diyesim geliyor
Yeniden kazanılmış karanlıklar
Ve kaybedilmiş dünler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!